1. "içimden bakışmak dokunmaya ne kadar yakın böyle,diye geçirdim o sırada."
    ölü zaman gezginleri/hasan ali toptaş
  2. "her şeyi bilmek için erkendi belki,bilmeler yaşamalardan geçerdi ve biz önce yaşayacaktık."
    ölü zaman gezginleri/hasan ali toptaş
  3. " 'hayat mücadelesi' dedikleri kaypak şeye onda mani olan bir şey var.
    kime sorsa,'yapamazsın bu işi,edemezsin bu haltı' diyorlar.
    neden diye sorduğu zaman, 'alışmamışsın' der demez kendilerinin nasıl alıştığını soracağını kavrayarak 'bu yaştan sonra da alışamazsın' diye ilave ediyorlar."
    lüzumsuz adam("ip meselesi"öyküsü)/sait faik abasıyanık
  4. "(...)ve küçük değişikliklerle süslenemeyecek kadar büyüktün"
    ölü zaman gezginleri
  5. "körlük de sinema gibidir,çünkü gözler burnun iki yanında değil hikâye nereye çekiyorsa oradadır."
    düğüne-john berger
  6. "yukarıda tek tük yıldızlar,yanımda gerçek bir kaya parçası.ona hasretle dokundum,gerçek dokunuşun inanılmaz tadını duyarak.
    bir zamanlar bütün dokunuşların dokunuş, kokuların koku, seslerin ses olduğu gerçek bir dünya varmış."
    yeni hayat,orhan pamuk
  7. "ne giyersem giyeyim, hissederim yine de
    acısını bu sınırlı dünya hayatının.
    sadece oyun için çok yaşlıyım,
    isteksiz kalmak için ise çok genç."
    faust/goethe
  8. "her seferinde keyifle şöyle derdim: şimdi ferahladım, kilometreyi sıfırlıyorum, tahtayı siliyorum. yeni bir memlekete geldiğim günün ertesinde bu sıfır çoktan pek çok basamaklı bir sayıya dönüşmüş olurdu ve göstergelere sığmazdı; insanlar, mekanlar, sevgiler, nefretler, yanlış adımlar tahtanın bir ucundan öteki ucuna kadar uzar giderdi."
    italo calvino- bir kış gecesi eğer bir yolcu
  9. "sokağın uçlarından insan göründü, önümden geçtiler(...). kurtuluşumu neresinde taşıyor? ben onun binlercesini de birarada gördüm.çoğaldıkça daha da faydasızdırlar."