1. sanat alanında açılmasının uygun olmadığını düşündüğümden buraya açtım. insanların bakış açılarıyla alakalı bir durum çünkü.

    maalesef ülkemizde sıkça rastlanan bir durum. herkesin dinledikleri dışında bir şey dinleyen biri varsa hemen çeşitli yakıştırmalar yapılır.

    rock/metal ağırlıklı dinlediğim zamanlarda bana şakayla karışık satanist diyen arkadaşlarım vardı. yerli bir dizi izlediğimi duyduğunda "metalci adam yerli dizi izler mi ya" diyen, şarkı önereceğim zaman "aman kanka içinde gitar olmasın" diyen bile vardı. dünyanın en güzel enstrümanı için böyle sözler duymak üzmüştü beni.

    blues/jazz dinlediğim zamanlarda ise entel olmuştum. küfürlü bir şey söylediğimde "aaa yakıştı mı sana" falan diyenler olurdu. dinlediğim şeyleri sıkıcı bulan "neden eğlenceli şeyler dinlemiyorsun" diyenler olmuştu.

    tüm bunlardan çıkarttığım sonuç ise şu. insanlar fark etmese de yaptıkları yakıştırmalar aslında onlara doğruyu gösteren birkaç ayrıntı içeriyor. bana "metalci adam yerli dizi izler mi" diyen bu konuda biraz düşünse keşke. yerli diziler genellikle kalitesiz olur. bu yüzden yerli dizi yerine yabancı dizileri tercih edenler özentilikten değil kalite farkından dolayı tercih ederler. bu durumda yerli dizi izlemeyen metalcinin aslında bu tarz seçimlerde kaliteli olanı seçtiğini düşünmüyor kimse. ya da blues dinleyen adam küfür ettiğinde ona yakışmıyorsa bu onun terbiyeli ve nasıl konuşması gerektiğini bilen biri olduğunu gösterir.

    peki diğer müzik türlerinden neden örnek vermedim? çünkü insanlar en çok bu ikisi üzerinden ayrımcılık yapıyorlar. türkü dinleyene de mesela köylü gibi bakılır. çok yanlıştır. ama en sevdiği tarz pop olan adamı kimse bana savunamaz. "e az önce ne diyordun şimdi ne diyorsun" diyenler olacaktır. olay şu. saydığım tarzlar müzikal anlamda bir olgunluk isteyen ve müziğin temelini oluşturan dallar. bunların arasına klasik müziği de katmak lazım elbette.

    peki pop dinleyeni neden kimse savunamaz? kelimenin kökeni zaten cevabı veriyor. yapıldığı dönemde ünlü olan ve sahibine para kazandıran, sanatsal kaygı taşımayan, bir iki sene sonra "nostalji" kuşaklarında yer alan bir türdür. 70'li yıllarda yapılan rock/metal/blues fark etmez tüm şarkıları sanki daha yeni çıkmışlar gibi dinleyip seviyoruz. karşılaştırılamayacak bir durum bence.

    sonuç olarak benim tek eleştirim gerçek müzik olmayan şeyi insanların öyle sanmasına karşıdır. onun dışında isteyen istediğini dinlesin tabi ki.

    not: elektronik müziğe hiç girmediğime dikkat etmişsinizdir zaten.

    müzikle kalın.
    jimi
  2. olay insanın dinlediği müziğin eleştirilmesi değil, dinlediği müzik yüzünden insanın eleştirilmesidir. müzikal olarak üst düzey şeyleri dinlemesine rağmen insanlara bu yapılan bence haksızlıktır.

    onun dışında bilgisayar tabanlı bir şarkının eğlenceli ve popüler olduğu için sevilmesi bence çok saçmadır. demet akalın'ı da bu sınıfa alacak olursak elbette yaptığı son şarkıyı duydun mu diye gelen insandan koşarak uzaklaşılmalıdır. efsane bir ismin ise adamlığını belirtmek de bir sakınca yoktur.

    şahsen bu sebeple pop dinleyen arkadaşlarımla müzik muhabbeti yapmıyorum. biri benimle aynı şeyi dinlemiyorsa onunla konuşacak ne bulabilirim onu da bilmiyorum gerçi. çok farklı iki insanız gibi gelir bana. ben bir gitar solosu açtığımda ondan sıkılacak insanı hayatımda isteyeceğimi sanmam. "abiii david guetta'nın son şarkısı patlıyoo" gibi cümleler kurulan bir ortamda kendimi yabancı bir ortamda gibi hissediyorum. "lan" diyorum "mor ve ötesinin son albümü?". "onları dinleyen mi kaldı yaa" diyorlar. sadece cambaz ve deli şarkılarını bildiklerinden sıkıldılar galiba diyip susuyorum ben de.

    (bkz: popçular dışarı)
    jimi