para



  1. para insani klozet suyuna benzetir, ne kadar cok sicarsan (kazanirsan) o kadar kirlenirsin.
  2. insanın kendi yarattığı birşeye nasıl köle olabileceğini görmemizi sağlayan nesne.
  3. tam bir derttir,kesinlikle iyi bişi değil. yarın gece 12de yatacak kyk bursu. bense bugünden parasız kaldım. yarın ne yiyeceğim ne içeceğim geceye kadar hiç bilmiyorum. tek başıma kalıyorum ve borç da bulamadım bir günlük bi 20 lira bile,çocuklar da haklı onlar da kykyı bekliyor. bilerek sabaha karşı yatayım da akşam yatar daha rahat beklerim diye düşündüm. öğrencilik ve parasız kalmak zor iş dostlar.
  4. kazanmak için köle gibi çalışmanız gereken kağıt parçası.
  5. insanlara, ugruna herseyi yaptirabilecek tek guc.
  6. hakkında parayı kontrol eden gücü kontrol eder denilen nesne
  7. değişik bir araç, kullanınca amaçlarına ulaşırsın. kendi görüşüm insana bu zulüm yapılmamalı. çok parası olanda zor durumda çok az olanda, yani insana sadece hayatlarını idare ettirmek için para yeterlidir. insan para sayesinde yaratıcılıkta çığır açmakta zorlanıyor. para sayesinde hep olan, varolan, bilinen şeylere odaklanıyor, sadece onları istiyor. aslında insan bazı şeylere kendi ulaşmayı istese belkide çok farklı bir yaşam tarzı dünyalıkları bekliyor olacak. ama hayır, ömür boyunca çalışıp para biriktirip, mirasçılar kavga edip birbirini yesin diye arkada üç beş birşey bırakıp gitmek daha iyi. sonrada bir şekilde anlaşıp satıp satıp parayı yiyorlar. kısaca keşke olmasaydı.
  8. metalar arası mübadele aracı olması sağlam temelli bir varoluş sebebi iken spekülatif amaçlı talebinin baskınlığı ile psikolojik bir varlık olan insanı pozitivist yönteme tutsak ederek günümüzün bir çok disiplinler arası kafa karışıklığına gebe olan kağıt.
  9. amacımız mı yoksa aracımız mı kısmında ikilemde bırakan değişim şeysi
    hbtr
  10. “para darphanede basılır, imzası atılır, banknot yapılır, deste deste akar gider. milyonlarca temiz, milyonlarca pis el değer. anlatılmaz bir sevgisi, anlatılmaz bir acısı vardır. dünyada para için istenilecek en güzel dilek pis tarafını tutmamaktır, eğer tutarsan.”