1. neredeyse ülkedeki ilk tv yayınlarına yetişmiş bir kuşağın temsilcisi olarak diyebilirim ki, bu konu hiçte abartılmamıştır. hatta o kadar nadirdir ki biraz zorlasanız ekranlarda içki içilen sahneleri barındıran dizileri bile sayabilirsiniz. herhalde en yoğun olanı da yine bir yabancı dizi dallas'dır. o da işte bobby eve gelince hemen kendine koyduğu bir bardak viskiden oluşurdu. içki ya da başka bir kötü alışkanlıkla ilişkimiz tv ile ilgili olmamıştır hiç. bu daha çok mahalledeki bazı rol modellerle hayatımıza girmiştir. neredeyse o zamanlar hepimizin mahallesinde bulunan akşamcı komşularımız ya da kendi ebeveynimiz belirleyici olmuştur. kimisi içer bambaşka bir canavar olur kötü örnek olarak alınır, kimisi de ne kadar içerse içsin efendiliği bozmaz öykünülürdü. hoş o zamanın canavarları bile şimdiki simdi sapıklardan yeğdir. bu yazdıklarım bir tv güzellemesi değil ama eski dediğimiz zamanlara şimdilerde o kadar çok hasret duyuyoruz ki, keşke o zamanın ruhu olsa da bobby değil bir kadehi koca şişeyi dikse kafasına...