• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (9.03)
the matrix - lana wachowski, lilly wachowski
bir bilgisayar programcısı olan thomas anderson aynı zamanda neo nickname'li çok usta bir "hacker" dır. ancak siyah takım elbiseli ve gözlüklü adamların yakın takibindedir. bu takibin nedenini ise karşılaşacağı morpheus'dan öğrenecektir. neo, birden kendini morpheus'un anlattıklarına güvenmek zorunda kaldığı yapay bir evrenin içinde bulacaktır. içinde yaşadığımızı sandığımız bu dünya tamamiyle aldatıcıdır. tüm insanlık aslında insanların kendi elleriyle yarattıkları yapay zekaların köleleridir. neo, trinity ve morpheus'un da yardımıyla kendilerini bu düzeni yıkmaya adayan bir grubun içine katılır.


  1. bugün nihayet izlediğim ve bu zamana kadar izlemediğim için kendime küfürler ettiğim film üçlemesi. inception'ın ve diğer birçok bilim kurgu filminin babasıdır. izledikçe kendimi boş ve değersiz hissettim. bir yerden sonra insanı cidden simülasyonda yaşıyor gibi hissettiriyor. izlemeyen otursun izlesin. pişmanlık yaşıyorum resmen.
    jimi
  2. simdi izleyince kalın ekranlı kalın çerçeveli bilgisayarlarin, dört telefon büyüklüğündeki cep telefonlarının sinir bozucu geldiği film.
    bu senaryoya bu kurguya ne filmler yapılırdı, düşündükçe sinirlerim bozuluyor.
  3. matrix sadece bu filmle bile bir dönüm noktası bir ilham kaynağıdır.zengin bir yapıttır. arşiv yapılacaksa bence kesnlikle bulundurulmalıdır
  4. zihinsel bir şölen, görsel bir ziyafettir.

    sevgili wachowski biraderlerin göndermede bulunduğu -yahut amaçladığı- tüm felsefi akım ve düşünsel süreçleri hakkını teslim etmek kaydıyla bir yana bırakalım, aldığı ücreti bu başarı hepimizin diyerek set ekibine dağıtacak kadar alçakgönüllü keanu beyefendi hatrına baş tacı edilesi bir trilogy'dir.
  5. larry ve andy wachowski kardeşlerin başyapıtı olan 4 oscarlı zamanının ötesinde bir filim. defalarca bıkmadan izlemişligim var. meraklılarına animasyon filmi olan the animatrix ve kitabı taking the red pill tavsiye edilir.
  6. abi, bir film yapalım, içinde bilgisayarlar olsun, bilgisayarlar insanları yönetsin. araya da bol bol dövüş sahnesi falan ekleyelim ki insanlar konudan sıkılmasın denilerek hazırlanmış bir seneryoya sahiptir.

    filmin ana karakteri bildiğimiz aptalın tekiyken sonra birisi gelip buna seç bir hapı diyor. bir iki saat içinde seçilmiş kişi olarak ortaya çıkıyor ve oradan oraya zıplayan, 15 kişiye saldırdım kafasında hareketler eden, bizim burada izlemek için para verdiğimiz hareketleri yapan bir adam haline geliyor.

    filmi film yapan yanı ise gerçek dünyanın da böyle bir şey olabileceğini gösteren küçük ayrıntılar. dejavu muhabbeti olsun, falcılar falan olsun hep gerçekmiş gibi gösteriliyor. bu da filmdeki aksiyona rağmen gerçekçilik katıyor.

    !---- spoiler ----!

    -gözlerim, gözlerim neden ağrıyor?

    -çünkü, onları daha önce hiç kullanmadın neooo..

    !---- spoiler ----!