• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.29)
uzun hikaye - mustafa kutlu
ben o zamanlar on altı yaşındaydım, lise birde. ince uzun bir oğlan. saçlarım kirpi gibi dik duruyor; ne yana, ne geriye taranmıyor, beni deli ediyordu.
babam "inatsın inat... inatçı adamın saçı yatmaz. dedene çekmişsin besbelli. keşke annene benzeseydin" diyordu.
keşke...

annemin lepiska gibi yumuşacık, sarı saçları vardı. en çok o mavi gözlerini özlüyorum. "benim oğlum okuyacak yüksek bir memur olacak" der, sonra da göz ucuyla babama bakardı. sanki anlaşmışlar gibi babam da ona bakar, dudaklarında muzip bir gülümseme:
"hıh... biz okuduk bir şey olduk sanki" diye omuz silkerdi.


  1. mustafa kutlu'nun filme alınmasına rağmen en iyi kitabı değildir.
    chef- mavi kuş - yokuşa akan sular - menekşe kokulu mektuplar- sır - bu böyledir
    liste uzar gider ve uzun hikaye bu listenin sonlarında yer bulur. mustafa kutlu'nun sın bir iki eseri hariç hepsini okumuş biri olarak insanın topraktan kopuşunu, şehirleri dolduranların köyden uzaklaşmasını pek az yazar onun kadar etkili anlatabilir. bizim toprakların tadı tuzudur mustafa kutlu.
    fakir yüreklere kalemiyle tercüman olabilecek bir yüreğin sahibi yazar, uzun hikayede derin bir aşktan doğan bir gencin aşkını anlatıyor. edebiyatımıza uzun hikaye denilen türü tanıtan kutlu bu kitabında bunun bir örneğini daha okuruyla paylaşıyor.