1. tiyatrosunu izlemek kısmet olmadı, ne zaman biletler satışa çıksa ilk 20 dk içinde tükendi:( ancak bugün kitabı bitirdim, izleseydim eğer, o ağaçlara vurulan darbeleri duysaydım daha çok etkili olurdu sanırım.

    sınıf farkını ortaya koyan çehov, başarılı bir yapıt oluşturmuş. birkaç diyalog özellikle çok güzeldi : " düşünsenize anya: dedeniz, büyük dedeniz, atalarınızın hepsi toprağa bağlı kölelikten yanaydılar, hepsinin köleleri, canlı insan köleleri vardı. söyler misiniz, bahçenizdeki her vişne ağacından, bu ağaçların her yaprağından, her dalından insan yüzleri bakmıyor mu size, onların seslerini duymuyor musunuz?.. insanlara sahip olmak.. işte bu, atalarınızı da sizleri de öylesine değiştirmiş ki, anneniz de , siz de, dayınız da borçla, başkalarının, evinizin kapısından içeri sokmadığınız insanların sırtından geçindiğinizin farkında değilsiniz.. çağımızdan en az 2 yüzyıl geriyiz, hiçbir şeyimiz yok, geçmişimizden bütünüyle kopmuşuz, yalnızca felsefe yapıyor, can sıkıntısından yakınıyor, veya votka içiyoruz. şurası açık ki, günümüzde yaşayabilmemiz için önce geçmişimizle hesaplaşmalıyız, o hesabı bitirmeliyiz, bunu da ancak olağanüstü, aralıksız bir çalışmayla yapabiliriz. bunu anlamalısınız anya."

    işte o, mutluluk, geliyor, giderek yaklaşıyor, duyuyorum, ayak seslerini duyuyorum. onu göremeyecek, tanımayacak olsak bile hiç önemli değil.. birileri görecek onu!