1. ormana gittim; cünkü dileğim iyi düşünülmüş bir şekilde yaşamaktı. hayatın asıl/esas hakikatlarına, gerçek yaşama yaklaşarak, bana öğreteceklerini öğrenip öğrenemeyeceğimi görebilmek ve ölüm geldiğinde aslında hiç yaşamamış olduğumu fark etmemek için.

    ne hayat olmayanı yaşamayı, yaşam bu kadar değerliyken ne de gerekmediği halde kanaatkâr olmayı istedim.
    hayatı derinden yaşamayı, yaşamın iliğini özümsemek istiyordum, öylesine sert ve cesurca, yaşam dolu olmayan herşeyi kaçışa zorlarcasına...

    h. d. thoreau
  2. bir gün ormandaki bahçemde toprağı çapalarken omzuma bir serçe kondu. omzuma takılacak hiçbir apoletin beni o andaki kadar seçkin kılamayacağını hissettim. ibid
  3. eğer bir insan günün yarısını çok sevdiği koruluklarda dolaşarak geçirirse, kendisinin bir serseri yerine konması tehlikesi ile karşı karşıyadır. ama aynı adam bütün gününü spekülasyon yaparak geçirir ve ağaçları kökünden kazıyıp doğayı bir kele benzetirse, o zaman çalışkan ve müteşebbis, bir iş adamı olarak takdir edilir.
  4. itaatsizlik özgürlüğün gerçek temelidir. itaat edenler sadece kölelerdir.
  5. insan yasalara karsi degil, adalete karsi saygi beslemelidir. ibid
  6. erleri geri çekin rütbeliler gelsin.
    m. çayan