1. 6. sınıf türkçe dersinde öğretmenimiz her gün kompozisyon ödevi verir, derslerde bunları okutur sonra da kapalı oylama sistemiyle en iyi kompozisyon yazanı seçer ona +5 puan verirdi. şayet oylamadan çıkan kişiyle onun en beğendiği kişi farklıysa iki öğrenci de +5 puan alırdı. o 5 puanlar toplanıp 100 olduğunda ise sözlü notumuz olurdu. eğer 100 puan toplanamazsa ders yılı bitimine kadar ne kadar topladıysanız o sözlü notunuz olurdu.

    sınıfımız 30 kişiydi. hepimiz sırayla okuduk. sıra bana gelince 'ben okumasam öğretmenim? yazdım ama hiç beğenmedim. yenisini yazmaya ise vaktim olmadı. okumak istemiyorum.' dedim. öğretmen ise ısrarla bana yazımı okuttu. sonra oylama başladı. hepimiz küçük kağıtlara birinin ismini yazıp verdik öğretmen sınıf başkanıyla saydı. sonuç 29-1'di ve ben kazanmıştım. sınıfın ortasında 'nasıl yani herkes mi bana oy verdi?' diye dolu ve şaşkın gözlerle arkadaşlarıma bakıyordum. onlar ise bana oy vermeyeni bulduklarında öldürecek gibi sorgulayan gözlerle birbirlerine bakıyorlardı. ben ise zeynep adında siyah saçlı gamzeli bir kız arkadaşıma oy vermiştim. o gün sınıfımın tamamı tarafından ilk defa sevildiğimi, değerli olduğumu hissetmiş, evde akşama kadar mutluluktan ağlamıştım.

    hala aklıma gelince gözlerim dolar.