• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (7.40)
ordet - carl theodor dreyer
golden lion ve golden globe ödüllerine sahip, 1955 yılında çekilmiş, tiyatrodan uyarlanmış bir carl theodor dreyer filmi.
1925 yılında danimarka'nın bir köyünde geçen filmde çitftçilik yapan ihtiyar morten borgen ve ailesinin özelinde din-aşk-ölüm üçgeninde filizlenir film.
  1. filmi grupta ilk izlemek zorunda kalan, yetersiz sinema kulturune ragmen yorum yapmaya ihtiyac duymus youser yorumu.

    filmin catisinin, kendisini isa mesih zanneden johannes uzerine kuruldugunu dusunuyorum. diger karakterler ise yalnizca figuranlik gorevini ustlenen karakterlerden ibarettiler. en basinda johannes'in sazliklarda dua edisi ve kurdugu cumleler her ne kadar hristiyanligin temel ogelerini olcut alsa da, gittigi yolun uzerindeki yikanmis camasirlarin temiz bir inanci ve durustlugu ima ettigini vurgulamaya calismis yonetmen. ayrim yapmamis zannimca.

    filmde surekli bir ruzgar ugultusu var. bu da bence insanlarin kafa karisikligini, surekli olarak, neyin dogru, neyin yanlis oldugunu dusunmelerini betimlemis. duvardaki sarkacli saatin 60. nci dakikada anders tarafindan durdurulup, 95. nci dakikada, ki, inger'in -tabutta canlandigi andir- tekrar anders tarafindan calistirilmasinin cok onemli bir hatirlatma oldugunu dusunuyorum.

    johannes, isim olarak, incil'i tamamlayici olan: matta, markos, luka, yuhanna kitaplarinin yuhanna'sini barindiran st. johaness'in mesajlari olmasi hasebiyle ayridir. yonetmenin orada bir baska turlu mesaj verme cabasi var. zira filmde johannes: ben size ev yapin dedim, ama bir kisminiz kulube yaptiniz, bir kisminiz derme catma bir seyler yaptiniz mealinde konusuyor.

    terzi peter petersen ve morten borgen'in arasinda bence katolik ve protestanlik arasindaki farklar nedeniyle ayrisma oldu, bunu sezdim. birisinin evinin kapisi iceriye, digerinin ise disari dogru aciliyor. disari dogru acilan her sey, uste kapatilir. dolayisiyla daha kapali, daha muhafazakar bir yapiyi temsil eder. hava almayan kavanoz gibi...

    sonunu ise ortak paydada bulusma belirliyor.

    inger, cat stevens'in "sad lisa"si gibi bir kadin. mikkel gibi siddetli bir nihilist en sonunda karisi ile arasindaki en buyuk sorunu hallediyor, inanc farkliligini.

    gorki'nin "matvey kojemyakin'' romaninda tasvir edilen duzgunluk ve intizam borgen ciftliginde var. obsesifligin dibidir diyebiliriz.

    ben tum agirligi ve duraganligina ragmen cok begendim. kadin da ingrid bergman'dan daha guzel ustelik.

mesaj gönder