1. bir tarafta "darbe" denen eylemin karanlığı ve diğer tarafta akp türkiye'sinin zifiri karanlığı arasına sıkışmış kalmış demokratik, laik, sosyal, hukuk insanlarıdırlar.

    iki taraftan da olmadıkları halde o akşam söylentiler çıktığında "umarız darbe değildir, dileriz bir gün seçimle gider." demeyi bilmişlerdir. evlerinde oturdular, doğrudur çünkü onlar ne darbecidir halk iradesine darbe yaparlar ne de faşisttir darbecilerin üzerine masum insanları kışkırtıp salarlar. piyon veya zorba olmadıkları için evlerinde oturmuşlar ve olanı biteni masaya yatırıp incelemişlerdir en tarafsız gözle. elbette hür iradeleriyle olanı biteni görmüşlerdir. akp-cemaat koalisyonunu hatırlamışlardır mesela beraber yürüdüğünüz yolları hatırlamışlardır. türk silahlı kuvvetlerinin itibarının yerle yeksan oluşunu kahrolarak izlemişler ve rütbesiz er ve erbaşların maruz kaldığı muamele için gözyaşı dökmüşlerdir. bu kişler bir darbenin nasıl yapıldığını da iyi bilirler. o yüzden prime time'da yapılan ve canlı yayınlanan ve hiçbir siyasi erkin burnunun kanamadığı bir darbenin ya zamsalak subaylar tarafından yapıldığına ya da sahnelenmesi gereken bir tiyatro olduğuna kanaat getirmişlerdir.

    bu korkaklar var ya ne diktatörlük istiyorlar ne darbe istiyorlar ne cemaat istiyorlar ne de şeriat istiyorlar! ben artık din de istemiyorum birader. hepsine karşıyız! sadece özgürlük, huzur, mutluluk, bilim, üretim, refah istiyoruz o kadar.

    not: sonsuza kadar mustafa kemal atatürk.

mesaj gönder