"siyahlı adam çölde kaçıyordu. silahşör de peşindeydi."

ilginç şekilde cezbedici ve akılda kalıcılığı yüksek bir ilk cümleye sahiptir. kitap bir kovalamaca hikayesini "western" bir şekilde ele alıyor. roland'ın filmlerden fırlamış bir kovboy tiplemesi olmasının yanısıra çölüi ve "silahşörlük" teması ile hikaye fantastik edebiyatın kalburüstü denilebilecek serilerinden birisinin başlangıcı olarak oldukça iyi giriş yapıyor.

king'in seri boyunca karakterler üzerine yoğunlaşacağını hissediyorsunuz. roland fantastik kurgunun en trajik kahramanlarından birisi olacağını da bu kitapta hissettiriyor. fantastik seven arkadaşlar için okunmasını şiddetle tavsiye ettiğim bir eserdir. eğer ikinci kitabı geçebilirseniz tabii.

tercüme ise ikinci kitabın çevirisi biraz sorunlu diye hatırlıyorum. aslında ilk kitabı gönül suveren çevirmiş olsa bile sanırım ilk çevirilerinden olduğundan zayıf kalmış. ama seri genel itibari ile iyi çevrilmiş denilebilir.