1. bazen her şey eşyanın tabiatı gereği saçma sapan bir hal alır. neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlayamazsın. hangi olayın neyin sonucu olduğunu, o sonucun hangi olayın nedeni olacağını kestiremezsin. böyle durumlarda kenara çekilip durmaya çalışsan da dünyanın dönüş hızı seni olayların ortasına sürükler. misal geçen oturuyorum kahvede, çift okeyi sağ bacağımın altına sıkıştırmış yuvaya gelecek kırmızı ikiyi bekliyorum. enseme vuran avuç içini beynimin sağ lobunun her kıvrımında hissettim. beyin büyük olmayınca şaplağın şiddetinin beyine yayılması da kısa sürüyor haliyle. döndüğümde gördüğüm adam geçen gün dvd tablasını yere çarptığım tablacıydı. vay gardaşım hoşgeldin ıgıgıgı dememle karnıma yediğim yumruğun senkronuna hali hazırda hiçbir altyazılı filmde rastlayamadım. noluyo gardaş demeden masa altına girmiştim. vurmayın etmeyin demem kafi gelmedi beni dvdci ve arkadaşları paket etti. kahveden arkadaşlar eve taksi tutarak götürdü beni. taksimetrede sadece kırmızı ikiyi görüyordum tabiki. hala yanlarım ağrıyor. nerden bilebilirdim ki sinema sevgisi bana acı olarak dönecek. bunu düşünebilecek beyin olsa gayrimenkul danışmanı olurdum o da ayrı konu.

mesaj gönder