• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.80)
bir kedi bir adam bir ölüm - zülfü livaneli
"gerçek bir şaheser! teknik ve psikolojik olarak mükemmel! öldürmek mi bağışlamak mı ikilemini en iyi veren roman." yaşar kemal"arkadaşlarım bunun farkında değil ama ben bu bağlantıların üstünde ya da dışındayım. onlar gibi davranmaya, onlara benzemeye çalışıyorum, lakin içim farklı, işte romanı yazan zavallı arkadaşımın inemediği derinliklerden biri de bu. o beni, politik geçmişi olan ve kuzey sürgününe savrulmuş, sıradan insanlardan biri sanıyor. başımdan geçenleri, benden daha ilginç buluyor. içimdeki derin ve köklü karanlığın farkında değil. çünkü insanları konuşarak tanıyamazsınız. konuşmak, canlı yaratıklar arasındaki en etkisiz iletişim aracı. dil yalan söylüyor, olanları çarpıtıyor, insanlığın hiç bıkıp usanmadığı klişeleri tekrarlıyor. bu yüzden, insanları dinlemek onları anlamak için yeterli değil."12 mart rüzgârlarının istanbul'dan stockholm'e savurduğu bir mülteci olan sami baran, yattığı hastanede türkiye'den bir hastayla karşılaşır. bu adam, başına gelenlerin sorumlusu olarak gördüğü eski bir bakandır. ondan intikamını almak amacıyla şili, uruguay, iran gibi farklı ülkelerden gelmiş mülteci arkadaşlarıyla birlikte bir plan yapar.ancak, bu planı gerçekleştirmek o kadar kolay olmayacaktır: sami baran, anadilin yeri geldiğinde düşmanla da anlaşma aracı olabileceğini hesaba katmamıştır. ve bu, planın önündeki engellerden sadece biridir... zülfü livaneli'nin usta kaleminden, sürgün yaşamı ve öldürmek-bağışlamak ikilemi üzerine, okurları ve eleştirmenleri değişik kurgusu ve beklenmedik final(ler)iyle de etkileyen, kusursuz bir roman. (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)
  1. adına tutulup aldığım, sırf adından dolayı bitmesin diye okumayı ertelediğim livaneli kitabı. öldürmekle bağışlamak arası gel-gitler yaşayan sami'nin çevresinde gelişen olaylar ele alınmış kitapta. livaneli'nin isveç'te sürgün yaşadığını ve sami'nin yufka yüreğini düşününce sami livaneli mi diye soruyor insan. niyeyse yufka yürekli bir adam diye kodlamışım livaneli'yi zihnime. anadil vurgusu var, işkence eden ve edileni bir arada tutabilen anadilin önemi. kitaptaki mültecilerin yalnızlığı var bir de..kitaba eşlik edecek şarkı "sürgün" ...bana kitabın özeti gibi geldi:
    gökyüzünde yeryüzünde
    gün doğdu mu her gün ilk gün
    her gün aydınlıktır
    yoksa ümit her yer loş karanlıktır

    yar gurbette can yürekte
    bir kafeste ne amansız
    sonsuz ayrılıktır geçmez zaman
    her gece hep aynıdır

    fırtınada ak ayazda
    sürgün her yerde hep yalnızdır
    gül açsa da kuş uçsa da görmez
    dargındır
    her durakta her uykuda

    sürgün her nefeste yalnızdır
    her şafakta her yudumda
    hasret sancıdır

    yol alsa da, ses duysa da,
    dağ aşsa da her yan en son,
    her an son adımdır tek başına yalnızlık
    bir yankıdır

mesaj gönder