-
türkiye'yi avrupa birliği'nin toplama kampı haline getirecek anlaşma. ülkeyi araplaştırma çabaları hakkında hemfikir olduğumuz hükümetin, şöyle bir planı olabilir. bütün suriyeli arapları türkiye'ye getirip, vize serbestisi ile kendine muhalefet gördüğü kesimin - ki bu kesim akp seçmenine göre eğitim seviyesi daha yüksek olan özgürlükçü kesim- avrupaya gitmesi... ve zihniyetlerin değil direk vatandaşların birden araplaştırılması. olamaz mı ? olabilir.
çünkü bu anlaşmanın başka bir mantıklı tarafı yok maalesef. -
sağlık bakımından faciadır. umarım türkiye'de kökü kurumuş hastalıklar yeniden yurda taşınmaz. taşınsa bile tedavisi yapılmadan sokaklara salınmaz insanlar. böyle manevralar yapmadan önce iki kez düşünmek gerekir.
unutmamak lazım, veba bile hala dünyadan silinmedi. bazı asya ülkeleri ve afrika toplumlarında can almaya devam ediyor. şu an için bir salgının yeniden oluşmaması için geçerli bir sebep yok.
edit: ekleme olarak bazılarının insanların üzerine tükürüp peçete satmaya çalıştıklarını duymuştum. aman diyeyim dikkat edin, mümkün mertebe korunun. -
anlaşma yunanistan'a 20 mart 2016 tarihinden sonra kaçak yollardan geçen suriyelilerin türkiye'ye geri gönderilmesi ile ilgili. ayrıca türkiye'ye geri gönderilen suriyeli sayısı kadar avrupa birliği belirlediği kriterlere göre suriyeli alacak. anlaşmanın en enteresan yanı bu bana kalırsa. ayrıntılı hali burada.
not: bunu da göndermezse en azından ortalı durur youreads yazısı profilde.^:swh^
edit: hayret. gönderdi. -
söylenecek söz yok, bittik biz! keşke kalbimiz kadar aklımızı da dinlesek. gözyaşlarıyla karşılanacak bu güruh, sonra yine hezimet... gece dışarı daha çok çıkamayacağım, hastalıklar baş gösterecek, türkiye'nin her yerine dağılmalarından dolayı işsizlik tavan yapacak, yine kaldıramayacağımız bir yük, yine din kardeşliği adı altında yapılan geleceğin düşünülmediği bir hareket.. savaş'ın biteceğinin, bitse bile bu insanların oraya gideceğinin sanılması fazlaca iyimserlik olur. tabii o insanları da düşünmek, empati yapmak gerekiyor. ama bazı ucu sivri gerçekler canımızı acıtmadan onları fark etmemiz lazım. -
bundan görece daha demokrat göründüğümüz dönemde dahi ab'ye üyelik ve vize muhafiyeti söz konusu değilken türkiye'de inanılmaz insan hakları ihlallerinin yaşandığı bu dönemde ab'nin bu kadar taviz vermesi; hiç mi kimsenin kafasında soru işareti yaratmıyor? mülteci probleminin vehametini düşündürmüyor, hayretler içerisindeyim. adamlar resmen belini incitmeden karıncayı s.....(!) -
"fare delikten sığamayınca kuyruğuna kabak bağlarmış" sözünü anımsatan gelişme -
sonunda ölümcül darbeyi yediğimizi gösteren başlık. şimdi şovenizmi kenara bırakıp mantıklı düşünelim bizim ne ekonomimiz ne de sosyal yapımız bu durumu kaldıramaz. bizden kat kat zengin avrupalılar garibanlara bozuk para atıp d.şak geçerken üzülüyoruz ama vicdan bizim geleceğimizi kurtarmaz. 2.5 milyon suriyeli ile şehirlerin geldiği durum ortada. sayının artması bizi daha kötü yapacak. ... tamam sakinim. yok ya değilim. içine ettiniz ülkenin 10 senede aferin yaa.
edit: sinirim geçmedi biraz daha söveceğim. ulan küçük avrupalılar resmen suriyelileri kakalamış sana. sen al suriyelileri biz seni ab ye alacaz demişler. bu da yemiş. ulan biraz mantıklı duşun adam gönderdiği suriyeliyi tekrar alır mı. hiç mi basmıyo ya. sanırım şimdi sakinim -
türkiyenin neden bu kadar hevesli olduğunu anlayamadığım anlaşma.
biz avrupa birliğindeki normları muhasır medeniyetler seviyesine gelmek için mi istiyoruz yoksa şov yapmak için mi? bir faslın şartları, kondisyonları belli, fasıl açılmadan sen üstüne düşeni yap, kanunlarını revize et sonrasında fasıl açılsa ne olur açılmasa ne olur?
(bkz: tribünlere oynamak) -
avrupanın tampon bölgesi olmayı başardık. bakalım bu anlaşmayı hazırlayan büyüklerimizin yukarıda arkadaşların yazdığı benim tekrar etmek istemediğim sorunlara karşı bir çözümü var mı yoksa göç yolda kurulur mantığıyla yine olan halka mı olacak.