1. ölçüsü scoville tüm acılarınızı derecelendirebilirsiniz artık hadi iyisiniz
  2. ne içinde ,ne dışında yaşanır
    belit
  3. ruhsalının bende artık fiziksele dönüşmüş olanıdır. bazısı sever , bazısı bitsin ister ama hep oradadır acı.
  4. fiziksel acıdan kurtulmanın yolu vardır ama ruhsal ve düşünsel olanı hiç gitmez, sarmaşık gibi dolanır bedenine insanın ve bir örümcek ağı gibi kapatır etrafını dışarıya.
  5. bunca insan acı çekerken, neden bunca insan acı çekiyor?
  6. insanlar, psikolojik tatminsizlikten, duygusal eksiklikten ve var olduğuna inanıp da gerçekleşmeyen ihtiyaçlarından üzüntü hisseder! ama bu hissedilendir, gerçek bir his değildir.
    gerçek üzüntü, acı ile gelir. acı ise, doğrudan zarar veren bir şeyin sizdeki tanımıdır. bu sebeple, kişiye göre değişir. sizdeki önemi ile ilgilidir. uzak doğu felsefeleri bu tanımlamalara (popüler anlamda) çok enteresan ve bir o kadar da ulaşılmaz çözümler getirmeye yatkınlar.
    ulaşılmaz gibi görülmesinin nedeni, acılara dayanma gücünün, sağlam bir irade ile gerçekleşeceği yönündedir. sağlam bir iradeye sahip olmak bu kadar zor mudur?
    bunu anlamak için, acının ne olduğunu ve onu yenmek için zamandan bağımsız olarak ne kadar zarar verdiğini düşünmek gerek.
    acı, sizin ondan ne kadar haberiniz olduğuyla ilgilidir. acının var olması, sizin bilincinizde yer etmiş olması ile ilgilidir. yani varlığı veya yokluğu sizin şuurunuzun niteliğiyle ilgilidir de denilebilir.
    şuur ise, bir şeyin varlığını veya yokluğunu ispatlayan şey değildir. şuur farkındalıktır, bilinçtir. sizin, acı veya üzüntü hissetmediğiniz şeyin olmadığını gösteren bir sistem değildir.
    şuur, eğitilebilir… genişletilebilir.
    beyin gücü değildir, zeka değildir.
    şuur, empati ve hoşgörü ile yükseltilebilir. bu parametreler şuuru en üst seviyeye çıkarır.

    insan bir bina ise, irade; temel, kolon ve sütunları…şuur ise, binanın statiğidir. statik hesabı ne kadar gelişmiş olursa, bina daha az kolon ve sütun ile daha güçlü hale getirilebilir.
    statik hesap için ise, eğitim almalısınız!
    acının ve şuurun ilişkisine uyarlarsak; “acı çekmeyen, adam olmaz” sözü genel anlamda doğrudur. ama herkes yaşamadan da empati ile adam olabilir. (adam olmak; doğru sonuca ulaşmış anlamında) acı çekmeden o acının verdiği rahatsızlığı hissedebilir… ve bir şeyler yapması gerektiğine dair farkındalık kazanabilir.
    o yüzden, bir daha düşünün ve bu kez de; açları doyurun, üşüyenleri ısıtın, mutsuzları mutlu edin, umudu olanının umudunu kırmayın ve yalan söylemeyin!
  7. çekmeden bitmez, acı biter bu kez acı çekmiş olmak bitmez, ne diyor she past away: acını hisset, benimle dans et.