1. muzik.
  2. iç acısı ise eğer içerim , bir yerden sonra hissiz hale geliyor insan. ama o ruhtaki acı fiziksel acıya dönüştüyse eğer -ki bir noktadan sonra öyle oluyor- kendimi hissiz hale getirmek için elimden geleni yaparım. daha fazla zarar verecek olsa bile...
  3. kendini o acinin derinliklerine birakirsin, zaten karsi da koyamazsin. tek duydugun sey acidir, yer ve zaman algin yoktur, dusunemezsin, butun varligin atomlarina ayrilmaya baslar. yenildigini bildigin ama sen bittigini sansan da devam eden savasin icindesin ve agir yaralisindir. kan kaybindan olmeyi beklersin ama olmezsin oldugun yere yigilirsin.
  4. cevap veriyorum: katlanmam.

    acı ya da insan bertaraf olmadıkça katlanmaya devam edilir.
    ya acı insanı öldürür, ya insan acıyı.
    dolayısıyla acının katlanılamaz olduğu bir durum mevcut değildir.

    ha, acıyı hafifletmek için ne yapılabilir diye sorulsaydı cevap verilebilir bir soru olurdu.
  5. ötenazi. kanuni şartlara uymuyorsa adı hoş olmayanı.
  6. katlanılamaz acı diye bir şey maalesef yok.
    ölmedikçe katlanıyorsun, delirmedikçe çekiyorsun.
    o yüzden sorunun cevabı ölürüm ya da deliririmdir.
    asıl sorulmak istenen 'acıyı daha katlanabilir kılmak için ne yaparsınız?' ise kafamı dağıtmak için hareketli po müzik dinlerim.
    eğer fiziksel bir acı değilse acı veren şey gerçek değilmiş, değişecekmiş gibi davranırım.hayal kurarım.
    zamanla gerçeği kabulleniyorsun ama o arada başka bir şeye inanmak zorundasın.
  7. kesin yazılmıştır diyordum ama yazılmamış. o yüzden şu alıntıyı sizinle gönül rahatlığı ile paylaşacağım.
  8. acı dostunuzdur. onu sevin. acı arkadaşınızdır, ona kıymet verin. mutluluk ilüzyonundan sıyrılıp acınıza dokunun. çünkü ne kadar ölümcül yaralanmış olursanız olun size ölmediğinizi hatırlatacak tek şey acıdır.
    kuz