1. öncelikle tanrı'nın yaratma nitelikleri üzerinde durulması gerekir.tanrı nasıl, niye, niçin yaratır? tanrı'nın nitelikleri arasında, her şeye gücünün yeterliği ve her şeyi bilirliği de anılır. bunun yanında sonsuz hikmet sahibi oluşu da vardır. söz gelimi, tanrı, bir gezegenin uydusunu bir anda ortadan kaldırabilir mi? hem insan kafası hem unicorn kafası olan bir varlık yaratabilir mi? bunlar tanrı için mümkündür -yaratılmış bir varlık mümkün olanlara dair konuşuyorsa, tanrı'da bu mümkün olanların tüm bilgisi vardır- onun bilgeliği gereğince tanrı bunu yapmaz. tanrı'nın yaratımı rastgele değildir. o, belirli bir amaca, düzene göre yaratır. 2130 yılına bir deprem koyayım, 3000 yılına bir güneş fırtınası, şuraya insan yaratayım, buraya da bir savaş koyayım türünde bir yaratım onun bilgeliğiyle çelişir. taş kaldırmak maddi bir şeyi imlemekte. maddi olmayan bir şeyin maddi bir şeyle sınırlanması, her şeye gücü yetmek niteliğiyle uyuşmaz. semavi dinlerdeki tanrı, evrene içkin değil, onu aşan bir varlıktır. bildiğimiz anlamda mekan ve zamanla sınırlanmamıştır. bazı felsefi sistemlerde tanrı, ilk cismi hareket ettirmiş ve oyundan çekilmiştir. semavi dinlerdeyse tanrı'nın yaratımı oluş halindedir ve her an belirli bir amaca göre işler. burada yine bir açmaza giriyoruz. tanrı'nın yaratımı zorunlu mudur? tanrı niye x anında yaratımı gerçekleştirmiştir? yaratımı gerçekleştirmeden önce tanrı'nın durumu neydi? biricik olan bir varlık çokluğu nasıl meydana getirmiştir? plotinus'un sudur teorisinde, bir olan tanrı'dan, varlıklar belirli bir hiyerarşi halinde türemişlerdir.niye türemişlerdir? çünkü yaratım bir çabayı gereksindiği, mutlak bir de böyle bir şeyden bağımsız olduğu için yaratım ancak ve ancak onu sınırlandırmak anlamına gelir. yani, tanrı yaratım esnasında hiçbir gayret göstermemiştir, üstelik düşünme işi de böyle bir varlıkta eksiklik anlamına geleceğinden o kendinden çıkan yaratımı -daha doğrusu türümü- bilmez. bu anlayış semavi dinlerdeki tanrı anlayışla çelişeceği için kindi, ibn-i sina ve farabi sudur teorisini islami bir temelde yeniden ele almışlardır. iş nereden tutulsa elde kalıyor gibi.
  2. bir tanrı için 'agırlık' geçerli bir kıstas değildir. mevzu bahis soru, 'tanrı' figürünü bağlayacak kıstasları karşılayamadığı için hatalıdır.
    t
  3. semavi din mensuplarının, dinlerindeki yaratıcıya bahşettiği "sınırsız güç" rasyonel bir kavram olmadığından dolayı bireylerin bu tip paradokslarla çıkagelmesi şaşılacak bir durum değildir.
  4. russell paradoksunun dine taş atmaya çalışan versiyonudur. aksiyomlar üzerinden tanımlanan durumların birbiriyle çelişebileceğini göstermek için yapılmıştır. (bkz: kurt gödel) tarafından çözülmüştür. dinle alakası yoktur, ne inanmak ne de inanamamak için bir sebeptir.
  5. yaratabilir, sonra da o taşı kaldırır cevabına sahip soru cümlesi
  6. dini boyutun dışında bir case olarak ele alalim;
    yaratmak için küçük parçaları bir araya getirebilir. büyük parçayı da kaldıramaz en basit haliyle. peki bunu bir bütün olarak yaratmak isterse? , yaratma süreci kafamda render işlemi gibi canlaniyor. bir süre şablondur, yoğunluk, texture falan oluşturuyor sonra da bam! diye taşı bırakıyor yerine...
  7. kaldırmasına gerek kalmaz, çünkü yaratacağı taşın kütlesi yeteri kadar fazla olursa olursa üzerinde "yaratıldığı" yeri yerçekimi dalgaları nedeni ile parçalayıp yutacaktır (bkz: karadelik) . yani "kaldırmanın" tanımlanabileceği bir referans noktası kalmaz. ayrıca bu "taş" kütle çekimi nedeni ile kendi üstüne çokeceğinden "taş" olmaktan çıkacaktır. soru bilimsel olarak anlamsızdır.
    sevgili ateist/agnostik arkadaşlar: tanrının yokluğunu "kanıtlamaya" ihtiyacınız yok, kimseye ispatlamaya da. şüphesiz ki, gören gözler için büyük patlama'dan dünyanın oluşumuna ve tek hücreli canlılardan çok hücreli canlıların evrimine kadar herşey bilimsel olarak açıklanmıştır.
  8. mehmet mirioğlu - "tanrının alfabesi" adlı kitap aradığın cevabı sana ilk bölümlerde güzel bir şekilde veriyor.tanrının varlığına inanmıyorum kitabın tarafsızlığı beni inanmamaya teşvik ettirirken aynı zamanda inanan insanların açısından da düşünmeyi öğretti.okuyacağın en iyi din felsefesi kitabı olabilir.

    "yaratamaz.çünkü bu mantık sınırlarının dışındadır."
  9. bir dijital illüstrator olduğumuzu varsayalım, taşıyamayacağımız büyüklükte bir görsel oluşturabilir miyiz?

    tanrı gibi aşkın bir kavramı, üç boyutla ve kelimelerle düşünmemek, imgelerin gücünüyse bu kadar dar bir alana hapsetmemek gerekir.
  10. farklı bir önermeyle yola çıkarsak:
    hiçbir güllenin yıkamadığı bir duvar ve bütün duvarları yıkan bir gülle düşünelim bu gülle duvara çarpar ise ne olur? sonuç bu iki önerme asla bir araya gelemez.

    (bkz: philosophos )