-
hiçbir sözlüğün tam anlamıyla tanımlayamayacağı varlık. ciğerpare. -
insan ruhunun anavatanıdır anne.
en büyük problemlerimde, en güçlü yanlarımda, en büyük korkularımda eğer yeterince geriye iz sürersem anneme rastlıyorum hep. herkes rastlar, özellikle de kız çocukları.
ve her kız çocuğu annesinin kaderini yaşar biraz. -
burada anne güzellemeleri görmek de garip geliyor, seviyorsan git sarıl beraber bir şey yap. burada görmek istediğim anneye söylenememiş içinde kalmış şeyler. -
kendisine dair saçma, abartılı, göreceli genellemelere ve hiç bitmeyen güzellemelere mâruz kaldıkça ağlamak ve duvarları yumruklamak istememe sebep olan, ayrıca bünyemde kusma hissi yaratan şey.
kiminin travması kiminin olmazsa olması işte.
keşke insanlar anneliğin kimseye otomatik bir iyilik, yücelik ve vicdan katmadığını, kendi annelerinin iyiliğinin temelinin karaktere dayalı olduğunu anlasa artık. -
"ve anne düştü ilkin
anne indi demire
bir ağıt var çamaşır ipinde bile
artık kurşundan gölgeler baba ve kardeşler
durup suçluyorlar birbirlerini
ilerlerken lanetliyor her biri kendisini
öldü anne ve mutfaklar kilitlendi
kilerler boşaltildi farelerce
anne gitti ve evler döndü yazlık otellere
anne gitti ve sular buruştu testilerde
artık çamaşırlar yıkansa da hep kirlidir
herkes salonda toplansa da kimse evde değildir
bir vakitler anne açarken kapıyı
şimdi kimse yok kapayacak kapıyı
anne gitti ve açıklandı ki
yarasalar da incir buğusu gibi bir şeydi
bir bakıyorsun güneş gök saçıyor başak başak nimetleri
yerden fışkırıyor kaynak kaynak su buğday demetleri
bir bakıyorsun güneş gök saçıyor ateş
yer fıkırdıyor lavla depremle kaynıyor her şey
yenildim diyorsun at yıkıldı atın kitabı soldu"
evin ölümü - sezai karakoç