• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.50)
böyle buyurdu zerdüşt - friedrich wilhelm nietzsche
saygılı, dayanıklı ve kuvvetli bir ruhun ağır yükleri vardır. onun kuvveti, daima ağırı ve en ağırı ister. "ağır nedir?" dayanıklı ruh böyle sorar. deve gibi diz çöker ve iyi yüklenmek ister. "yiğitler, en ağır şey nedir ki omzuma alayım ve kuvvetime sevineyim?"her türlü cefayı çekebilen ruh böyle sorar. kibirini zedelemek için alçalmak mı?hikmetiyle alay için deliliğini belli etmek midir? yoksa, zaferini kutlayan bir davadan ayrılmak mı? akıl erdirmenin çayır ve otu ile geçinmek ve gerçeğin aşkıyla ruhta açlık çekmek midir? hasta olmak ve teselliye geleni geri çevirmek ve senin istediğini hiçbir zaman duyamayan sağırlarla dostluk yapmak mıdır? bizi hor görenleri sevmek ve bizi korkutmak isteyen hayalete el uzatmak mıdır? içinde gerçek var, diye kirli sulara dalmak ve soğuk kurbağaları, sıcak yengeçleri itememek midir? bütün bu en güç şeyleri dayanıklı bir ruh yüklenir. yükünü almış ve çöl yolunu tutan bir deve gibi o da kendi çölüne doğru yürür. alışıgelmiş söylemlerin dışına çıkıp, düşünerek yaşamını önemini anlatan, insan hayatını daha da anlamlandıran bir başucu kitabını elinizde tutuyorsunuz. akıcı, doyurucu ve zengin dili ile tüm dünyada onlarca yıldır okunan eşsiz bir eser. nietzsche'nin düşüncelerinin en yüksek düzeye eriştiği olgunluk dönemi, 'böyle buyurdu zerdüşt' adlı bu eseri ile başlar. bu eser, nietzsche felsefesi'nin de ana kitabıdır.(tanıtım bülteninden) (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. elimde üç farklı yayınevinden farklı çevirisi bulunan kitap. ilki kimin hatırlamıyorum, rezil bir çeviriydi. ikincisi pinhan yayınları idi, kitap ciltli, siyah kapağıyla dikkat çekiyordu, kağıdı kaliteliydi fakat şimdi işbankası'ndan okuyorum da, tadı eskisinden de yüksek geldi. birkaç paragrafı karşılaştırmalı okudum, işbankası daha anlaşılır ve mecazları daha güzel muhafaza etmiş. ayrıca dipnotlarla almanca aslında başka ne anlamlar çıkar bunları da yazmış çevirmen.

    kitabın kendisine gelirsek, edebi yanı çok kuvvetli bir kitap. şiirsel bir akışı var, işbankası çevirisinde kafiyelerle çok yerinde bir ahenk yakalanmış. anlaşılmasını ise bolca kullanılan çok çeşitli imgeler zorlaştırıyor özellikle. fakat bu, kitabı daha zor hale getirse de iki taraflı bir güzelliğe sürüklemiş, hem edebi hem felsefi olarak kaliteli bir eser ortaya çıkmış.

    kitapta anlatılanlar ise, üstinsan temelinde, üstinsan'a kadar olanların yıkıcı bir eleştirisi denebilir. peki nedir bu üstinsan? işte bunun için kitabı okumak gerekiyor.

    kitabı bir fanboy edasıyla sevmekten hazzetmiyorum, fakat şimdiye kadarki insanlığın gidişatını güzel anlattığı için bir gün üstinsan'ın gelebileceğine sayesinde ihtimal veriyorum.

    "herkes ve hiç kimse için bir kitap"
  2. bitmesin diye hazmede hazmede okuyorum, zaten okurken de zorluyor. zihinde bıraktığı tat oldukça hoş.
  3. hemen her şey hakkında bir şeyler söyleyen bir kitap.

    bir çeşit kutsallık atfı asla kaldıramayacağı bir şey değildir bu kitabın. ahlaki normlar ya da mevcut değer yargıları radikal bir değişim geçirirse eğer bu kitap kutsal bir rehber olabilir.