1. ezanı allah okuyor sanırdım. iyi toparlamışım kendimi..
  2. cam kenarında yatarsam beni gökyüzünden gelecek bir şeyin öldüreceğine inanırdım. bunun çok çocukça olduğunu düşünüp biraz daha korka korka yatağın oda tarafındaki kenarında değil de ortasında yatmaya karar verdiğim ilk gece o duvarla tavanın birleştiği yerdeki alçının kırılıp yatağıma düşmesiyle de pekiştirdim bu korkumu. sırf o talihsiz olay yüzünden yıllarca yatağımda yatarken odanın iç tarafında yatmak zorunda kaldım hatta.
  3. çocuk doğurmayi "çocuk dogramak" olarak anlardim. bu nedenle oyuncak bebeklerimin hepsini plastik oyuncak bicaklarla dogruyordum sonra da "bakin ben cocuk dogurdum anne oldum" derdim..
  4. sallanan dişin çekilmesi, iğne yapılması, kırıkların düzeltilmesi ya da kulağın delinmesi gibi acı dolu hareketlerin gercekten 3'te yapılacağına inanırdım. bir de en romantik kandırılışım, kardeşim doğduğunda babamın bana kırmızı bir gül verip "bunu sana kardeşin yolladı" deyişiydi muhtemelen. uzunca bir süre kendisinden haz etmememi önlemese de gidiş yoluna puanım var.
  5. yaratıcıyı ak sakallı, tontoş bulutsu bir şey sanmam. annemi robot sanmam, eriklerin konuşabildiğini düşünmek. gördüğüm yerler dışında hayat ya da canlılık olmadığı ve her şeyin ben ilerledikçe kurgulandığı. truman show gibin biraz.
  6. 5-6 yaşında görünmez arkadaşım var sanırdım (hepinizin olmuştur arkadaşlar) ismi de wanted'dı (o isimle çikolatalar çıkmıştı sonra çok şaşırmıştım).

    gitarların kendilerini çaldığını sanardım. (gerçi gibsonlar kendilerini çalıyor bir bakıma da neyse)

    tanrıyı gökte bulutların üstünde oturan tonton, yaşlı biri sanardım.

    bilgisayarın fişini çektiğinizde tüm bilgilerin gittiğine inanırdım.
  7. öğlen uyuyanın şeytan yüzüne işermiş...
  8. ayın gözleri falan var zannediyordum aga ben
  9. karahindiba çiçeğini üfleyip etrafa saçtığım tüylerin sonradan tavuğa dönüşeceğini sanardım..
  10. aşka inanırdım.bir prensin beni sonsuza kadar seveceğine falan.