1. tabi ki demokrasiye sahip çıkın. (ama sonradan döneklik yapmak olmayacak.) isterseniz aylarca,yıllarca hep birlikte demokrasi için korna çalalım, bayrak sallayalım. fakat hepsinden önemlisi artık, insan olduğunuzu ve kendinizinde sahip olduğu gibi her bireyin hakları olduğunu unutmayın. kendi ahlaki yargılarınızla insan konumlandırmayın. kendi görüşlerinizi tek bilip, üç maymunu oynamayın. tecavüzlere artık sessiz kalmayın, onlar içinde sokaklara dökülün. adalet için, birlik için. dinin vazifesidir diye korkunç şeyleri meşrulaştırmayın artık. çocuklara dokunmayın.çocukları öldürmeyin.yardım etmekten, sokakta insanlarla göz göze gelmekten korkmayın artık. gülümsemekten korkmayın.kürt diye ötekileştirmeyin insanları, alev'i diye yakmayın. laz diye küçük görmeyin, müslüman değil diye insanlıktan aforoz etmeyin. sadece saygı gösterin,önce kendinize sonra diğerlerine.sınırınız olsun, özel alanınız. oraya kimseler dokunamasın ama sizde dokunmayın. kısacası birlik olacaksak böyle olalım, sonra demokrasi için el ele daha da sıkı tutar marşlarımızı söyleriz. sadece kaybettiğiniz insanlığınızı kendi yarattığınız o bataklıktan çekip kurtarın.
    sevgiler...
    hera
  2. teoride güzel, pratikte tuhaf, alt metinde birden fazla amaç güden halkın meydanlara inme nöbeti.
  3. ya bak anlarım, vatanın için insanların arasında "nöbet" tutabilirsin, ama bu amına koyduğumun kornacıları nöbet mi tutuyor da beynimizi sikiyor? ulan bir değil iki değil on değil, korna korna korna, kornayla mı kurtaracan vatanı? in arabadan, geç insanların arasına meydanlarda bağır, lafım yok o zaman sana.
    ama gecenin 1'inde, o sikimtrak arabandaki korna sesinle hanemize tecavüz etmene de gerek yok kardeşim, senin yüzünden pencere kapalı uyumayalım, gözünü seveyim.
  4. demokrasi nöbetinde, hayatımda ilk kez bayrağımdan soğudum. şimdiye kadar biz asardık bayraklarımızı, gururla taşırdık.

    şimdi onların elinde, arabalarında asılı görünce, bu sefer ben onları fişledim. demokrasi nöbetinin bana kazandırdığı bu oldu.
    ozumm
  5. eskiden yargı, yasama, yürütme diye ayrılırdı güçler. asker de ayrı bir güçtü. şimdi hepsi tek güç. ve insanlar hala demokrasi(!) için nöbet tutuyor. demokrasi değil bu. bildiğin monarşi.
  6. eskiden belediyeler festival düzenlerdi bu zamanlarda, türlü türlü sanatçılar gelirdi. demokrasi nöbeti ile sadece mehteranlar geliyor. festivale kendisi gitmeyen bu güruh, nöbete ailesini ve çekirdeğini alıyor.
  7. nasıl başlasam bilemedim ama akpartinin seçim şarkısının orjinalini çok severdim, mehter marşlarını çok severdim ve daha da önemlisi bayrağımızı çok severdim fakat bu insanları gördükçe daha iyi anlıyorum ki recep neye elini atsa içini boşaltıyor. kendi değerlerinden dahi soğutuyor adamı .
  8. bu sokaklarda yapılan şey demokrasi nöbeti ise ben istemiyorum o demokrasiden kalsın!
    darbe başarılı olsaydı şu an sokaklarda olanlar darbecileri alkışlıyor olacaktı kimse kandırmasın kendini. vatanı kurtardılar falan diyeceklerdi!
    her şey gövde gösterisine dönmüş durumda şu anda.sokaklarda onuncu yıl marşı çalınmıyor bilmiyorum farkettiniz mi? es kaza chp li belediyelerin düzenlemiş oldukları "demokrasi" nöbetlerinde çalıyorlar bir tek. adamların tüm basiretsizliğiyle ülke uçurumdan dönmüş ama bunların garezi hala cumhuriyete ve onun değerlerine. yoruluyorum artık yaşadığım ülkenin bu halini gördükçe!
    zepur
  9. tuğra çıkartmalı doblolarla tank durduran halkın izmir marşı, dombıra, ve ölürüm türkiyem eşliğinde kendinden geçmesi haline gelmiştir. sarı saçlım mavi gözlümden sonra dombıranın sonra da 10. yıl marşının falan insanda kafa yapması normal insanlar da haklı gerçi
    wtf
  10. gerçekten komedi filmi gibi milletiz. komik olan demokrasi nöbeti diye dışarı çıkanlar değil. burada yazılanlar. bakmayayım, laf etmeyeyim diyorum ama cehalet ve kibir karşısında ağzım açık kalıyor, tutamıyorum kendimi.

    böyle sert bir yazı yazarak muhtemelen hata etmiş olacağım ama söylemek istediklerimi düzgün bir üslupla nasıl ifade edeceğimi d bilmiyorum. benim hiç üslubum olmadı ki!

    bunca cehalet ancak tahsille mümkündür demiş ya, ne güzel demiş! cahil diye tiksindiğiniz kitlelerden bir farkınız varsa o da bir hayal dünyasında yaşıyor olmanız, gerçeklikten kopmuş olmanız. marifetmiş gibi ezberlediğiniz kavramlar, ısıtıp ısıtıp kendi içinizde tekrar ettiğiniz kuramlar, okuduğunuz tüm kitaplar ve izlediğiniz tüm filmler size ağır geliyor arkadaşlar, yapmayın, çünkü bunlara kafa yorarak daha bilgili olmuyorsunuz, daha akıllı da görünmüyorsunuz, sadece daha mutsuz oluyorsunuz. olmuyorsa tadında bırakın çünkü karşımda gördüğüm sadece hayattan bunalmış, şikayetçi, huysuz, etrafından tiksinen, suçu hep başkalarında "toplumda" arayan mutsuz insanlar. sizin bu dünyada öğrenmeniz gereken tek şey hayatı yaşmakken siz öğrendiğiniz şeylerle yaşamdan kopuyorsunuz; üstelik etrafınıza mutsuzluk saçıyorsunuz. emin olun sizin cahil diye dalga geçtiğiniz kıkır kıkır gülen şişko elti hanımın sizden daha anlamlı bir hayatı var.

    neyse daha yazmıyorum...