1. normalde bu saatlerde evde olmuyorum, finallerim sebebiyle evde ders çalışıyordum, bir şeyler atıştırmak için mola verdim ve ses olsun diye televizyonu açtım. en son star tv'de kalmış ve karşıma direk x kişisinin acı günü diye bir şey çıktı. orada yarışan bir kişinin babası vefat etmiş. bunu tamamen rating için kullanıyorlar. resmen insanların duygularını sömürüyorlar. bu tarz programlar kesinlikle yayından kaldırılmalı.

    ciddi anlamda ülkenin bozulan psikolojisinde terörden daha çok payı var diye düşünüyorum.
  2. 3939 kamu çalışanı 484 akademisyenin ihraç edildiği 689 sayılı khk ile yasaklanan ve maalesef halkımızın nezdinde ihraçlardan daha çok ilgi gören ve konuşulan programlardır.

    sadece ülkemizde değil dünyanın pek çok ülkesinde medyanın insanlardaki başkalarının hayatına olan merak, takip etme, izleme, rontgenleme vs gibi özellikleri kullanılarak geliştirdikleri bu yoz format biz de ilk olarak (bkz: biri bizi gözetliyor) ve (bkz: saklambaç) ile vücut bulmuş, çirkinleşe çirkinleşe nihayet bu programlara indirgenmiştir.

    özellikle evde daha çok vakit geçiren insanları hedef kitlesi haline getiren bu programlar hayatlarımızı değiştirebildiğimiz, o kutunun başından kalkabildiğimiz, sokaklara çıkıp, hayata dair birşeyler öğrenebildiğimiz, gerçekten bilgi ve eğitim alabildiğimiz an ancak ortadan kalkabilir. birşeyi yasaklamak demek onu topyekün büyüterek geri kazanmak demektir. kaldı ki bugün bu programların kalkmasına sevinenler, yarın (bkz: 1984) deki gibi 24 saat her yerde big brother'ı izlemeye ve onun tarafından izlenmeye mecbur kalacak olanlardır. ( ki bu gidişle çok az kaldı galiba)

    bu yasaklar karanlık günlere bir adım daha yaklaşmaktır. ve bizi bu karanlıktan kurtaracak olanlar tek tek ve hızla akademilerden, kurumlardan, okullardan uzaklaştırılırken hem de...
  3. kaldırılmasını olumlu buluyorum ancak bu kararın ohal ile gelen khk kararı ile olmasını saçma ve yanlış buluyorum.
    ohal darbe girişimi sonrası darbecilerle mücadele için ilan edilmedi mi? lazer epilasyon kullanımı ve evlilik programları ile darbecilerin ne gibi bir ilişkisi olabilir?
    sonra bu darbe değil tiyatro dediğimizde bize kızıyorlar.
  4. yeni khk ile yayın hayatlarına son verilmiştir. ancak sanmıyorum ki halkımızın beyni uyuştuğundan ya da boşa vakit öldürdüğünden böyle bir karar alındı. umarım yerlerini melekli şeytanlı konuşmalar yapan amcalar almaz.
  5. konuyla ilgili farklı haberler mevcut dolayısıyla tam net olarak bir şey söyleyemiyorum.

    1.haber;
    yasak değil diyor

    2.haber;
    yasak olabileceğini belirtiyor

    şimdi öncelikle 'oh olsun' diyen arkadaşlara seslenmek istiyorum;

    biz burada demokrasiyi, eşitliği savunuyoruz di mi, yani senin başına gelince tepki gösterip, sevmediğin için yasak getirilirse iyi oldu demek iki yüzlülüktür.

    insanların neler seyredip, seyredemeyeceğine karar vermek kimsenin haddi değildir olmamalıdır. dikta rejimi aynen böyle birşey, bak wikipedia yasaklandı, antalya'da içki yasağı getirildi, birçok akademisyen gene açığa alındı ama hiçbiri bu olay kadar ses getirmedi. bir düşünün bakalım neden??

    evimde televizyon seyretmeyen biriyim son 2-3 senedir, evlilik programları başından beri saçmalıklar ötesi ve kesinlikle kaldırılması taraftarıyım ama bu şekilde bir 'yaptım,oldu' kafasında olan yasaklara daima karşıyım.. karşı olmalıyız..
  6. iddia odur ki bazılarında escortları gelin adayı diye tanıtıyorlarmış. ne derece doğru bilemiyorum ancak çok da uzak bir ihtimal gibi durmuyor. tabi bu durumda oraya evlenmek için çıkan ve bu hatunlarla görüşen kişilere ne denmesi gerekiyor orası da ayrı bir tartışma konusu.

    aslında çok da yadırgamamak gerekiyor. toplum yapımızın en güzel yansıması bence bu evlilik oyunları. evliliği kutsal bir müessese olarak görmek yerine ticari bir anlaşma olarak yorumlayan bir nesil yetiştirdik. bu çocuklar başka yerden gelip ülkemize yerleşmediler. bizim sayemizde doğdular ve bu mantıkla yetiştiler. maddesel temelli evlilikler de çatırdıyor haliyle. evlilik olmuş evcilik oyunu.

    nene hatunlar, seyit onbaşılar gibi bir nesil iken busecan onurcan gibi bir nesle evrilince bunlar gayet normal. bu denli yozlaşmamak mucize olurdu.
    (bkz: çok mesudum berkecan)
  7. kaldırılması olumlu değil olumsuz bir durumdur. kimin neyle eğlendiği, ne izlediği, neden keyif aldığı bizi alakadar etmiyor. sırf biz sevmiyoruz saçma buluyoruz diye bir kesimin keyif aldığı şeyi "yasaklamak" ne kadar doğru? bu programı yasaklayıp yerine bilim sanat programları belgeseller yayınlamayacaklar eğer biz bugün bu kararı olumlu bulursak yarın başkaları sevişme sahnesi olan filmlerin yasaklanmasını olumlu bulduğunda ne diyeceksiniz? dinle ters düşüyor diye evrime sansür uyguladıklarında bunu olumlu bulanlara ne diyeceksiniz? yasakçı zihniyete işinize geldiğinde destek verirseniz işinize gelmediğinde hangi yüzle destek arayacaksınız?
    ohal kapsamında yapılması gereken ilk hareket evlilik programlarıydı zaten. 3 tarafı teröristlerle, cemaatlerle, örümcek ağlarıyla kapli canım ülkemin en büyük sorununu hallettiler.
    şimdi bu programları takip ettiğimi düşünenler olacaktır ama takip etmiyorum hatta genel olarak televizyon izlemiyorum ses olsun diye açmayı bile bıraktım uzun zamandır.

    *buyrun en güzel örneği şimdi biz bunun için zaten izlemiyordum iyi oldu dersek faydalı bir şey değildi olumlu oldu dersek; ben zaten wikipedi kullanmıyorum bana ne diyenlere, yalan yanlış seyler yazıyordu, ülkemize hakaret ettiler iyi oldu diyeceklere ses etme hakkımız olur mu?
  8. bununla sosyal hayata müdahale için kendilerine zemin hazırlıyor diyenler ağır saf olmalı. adamlar istediği kanunu çıkartıyor onu bırak anayasayı çiğniyor direkt müdahale etse sanki karşısına dikilip bir şeyler mi yapılacak? bu yüzden zaten her türlü at koşturuyorlar bari bırakın da bu toplumu iyice yozlaştıran şeyler de kapatılarak hiç yoktan iyi şeyler de yapılsın. kaldı ki bence kaldırılmasının asıl amacı gündem değiştirmek ve ihraçların konuşulmasını engellemek.
  9. eskinin görücü gitme adetinin alenen yapilmasi fikriyle ortaya atilmis ve de orf ve adetlerimiz hasebiyle cok tutmus bir fotmattir. eskiden sizin tanidiklariniz tanidiklari x kisine sizi yakistirir ve mutlu olacaginiza inandiklarindan sizi tanistirmak suretiyle kizi teyzesiyle erkegi de halasiyla bulusmaya gonderirlerdi. bunun bi level onceki hali, kiz erkek birbiri hic gormeden damat tarafi uygun kizi kendisi begenir kendilerine gelin alacaklari icin guclu kuvvetli dayanikli bi kiza gorucu giderdi. bazi sorular sorulurdu, misal bi tutam toz getirmesi istenirdi. eger gelin tozu getirirse testi gecemez evde kalirdi. eger toz istendiginde kusura bakmayin bizim evde toz yoktur derse testi gecer, baska bi kac sorudan da tatmin edici cevaplar alinirsa ogullarina layik gorurler, kizi ister alir ve dugun yaparlardi. erkek ilk kez yuz gorumlugunu takip duvagi kaldirdiginda tanisirdi esiyle.

    simdi bu programlarda es adayiyla topluluk icinde tanisma adeti surduruluyor gibi yapiliyor ama reyting ugruna yozlastiriliyor. tabi ki devir degisti, insan sayisi cok cogaldi bi kere. insanlarin secici olma avantaji oldu artik. eskiden iyi yemek yapar, temiz titiz, kalcalati genis iyi dogurur diye begenilirken, gunumuzde oncelik maddiyat oldu. evi var mi arabasi var mi, tapusunu üstüme yap... oyle vahşet seyler oluyor ki, haberde okudum, kadinin biri erkege ayak numarasini soruyor. acaba bu bilginin sadece kendisi ve uc bes kiz arkadasinin bildigi gizli bir sifre falan mi zannediyor aklim almiyor. mesela o kadin acaba ertesi gun hic utanmadan programa cikmis midir pek merak ediyorum.

    burdan yazdiklarimizi okuyan ve birseyleri degistirmeye gucu yeten birileri varsa rica ediyorum, bir standart getirsinler adaylara. avam takimindan kimse gelmesin. efendi adamlar efendi hanimlarla seviyeli muhabbet edip gorussunler. bunlari cekirdek citleyip izlemek isteyenler de oturup izlesin. komsunun bekar ogluna kiz baksin, ne diyim...
  10. yasakci zihniyete ne kadar karsi olsam da bu tarz programlarin toplumumuzdaki etkisine bir dur denilmesi taraftariyim. mudahele edilmesi gereken bu programlar miydi yoksa bu zamana kadar yapilmayan programlar mi onu bi dusunelim ve aile bakanligimizin bu yil hedef koydugu amaclardan sadece her ilde mevlut okutulmasini gerceklestirmis olmasini irdeleyelim.

    toplumumuzda evlilik anlayisi nasil bu kadar yozlasti ve dini somuruler bu kadar cok kullanilirken nasil bu asamaya geldi bu bile yapilan yanlisliktaki ikilemi gosteriyor. aile ve toplum hayatini, genlerimizi ve egitimi ilglendiren bakanliklarin hepsi din ekseninde hizmet verir iken din ile alakasiz, kultur olarak yozlazmis bir anlayis nasil hakim oldu gercekten ilginc. zaten bilincli insanlara etki etmeyen bu programlar, bakanliklarinizin hedef kitlesini bu derece sarmasi cok ilginc. dindar nesil yetistirmek adina bir suru uygulama yap ama gel kendi kanalinda kendi yarattigin format ile bu dini normlar ile dalga gec, simdide kaldiriyoruz bunlari diye iyilik yap.

    nasil bir mantik cozemiyorum. bir de bakanliklarin din eksenindeki calismalarini uygun buldugum anlasilmasin.