1. feminizm bir tarikattır.

    tanrı dualarla beslenir, feministler ise tecavüzle beslenirler. tecavüze ihtiyaçları var. tecavüze susamışlar. tecavüze tapıyorlar. en büyük rüyaları bir gün kurbanı olmak ki kendilerini daha yüksek bir mertebeye taşıyabilsinler.

    gerçek tecavüzler yıllar geçtikçe azalıyor. feministler buna karşın yeni tecavüzler uydurmak zorunda kalıyorlar. tecavüz hakkında yalan söylemek zorundalar. tecavüzün tanımını bile değiştirmek istiyorlar. adına "tecavüz" deyip yeni şeyler uyduruyorlar. (bakışlarıyla tecavüz, neredeyse tecavüz, görüntüyle tecavüz, seviştik benden ayrıldı tecavüz)

    feministler tecavüzü azaltmak için yapılan her çıkışa sinir patlamasıyla cevap veriyorlar çünkü tecavüzün ortadan kalkmasını şehitliklerine bir engel olarak görüyorlar. tecavüze uğramayan her kadın onlar için ataerkilliğin neferlerinden biri.

    tecavüz sayısını azaltmak ya da kadınların tecavüz iddialarının ciddiyetini anlamasını sağlamak için yapılan her şey feministlerin dinine edilmiş bir küfür. feministlerle mantıklı çerçevede tartışmak mümkün değildir. bilimsel olarak sunduğunuz her şey bir yalandır ve ataerkil yapının dünyaya hediyesidir. bilim sadece kadınları baskılamak amacındadır.

    feministlerin bulunduğu ortamda bulunmayın, bulunmak mecburiyetindeyseniz muhatap olmayın, illa ki olacaksanız da ortamda kesinlikle bir kamera ya da mikrofon olmasına dikkat edin.
    http://i.imgur.com/313xE6Q.jpg
    http://i.imgur.com/GZDW58J.jpg
    http://i.imgur.com/MNavDRI.jpg
    http://i.imgur.com/dQVzonB.jpg
    http://i.imgur.com/7udiGE2.jpg
    http://i.imgur.com/jaYoVi2.jpg
    http://i.imgur.com/MOfRcqt.jpg
    http://i.imgur.com/ZLXAY9O.jpg
    http://i.imgur.com/ucWVgXx.jpg
    http://i.imgur.com/PcQFZVZ.jpg
    http://i.imgur.com/ZFDnbi6.jpg
    http://i.imgur.com/JthzwOj.jpg
  2. yazması bile garip ama feministleri ülkelerine göre kalite sırasına sokmak, feminist eylemleri seyredip eğlenilecek bir tiyatro olarak görmek ve neticede kadını umarsızca objeleştirmek, kadın hakları açısından zihniyetin nerelerde süründüğünün gösteresi - ha bu da okumuşu sözde. okumuş ama eğitilememiş demek ki.

    bu arada, resmi isminden farklı isim kullanan kadın örneği o kadar çok ki, birisi de benim anam. bir tarafı çatlayana kadar gülmek yerine üzerinde düşünülmesi gereken bir konu belki de.
  3. valla feminizm nedir hala tam bilmiyorum ama böyle şeyler hep kadına zamanında hak ettiği değer verilmediğinden ortaya çıkmış bence. yok toprağa göm, özel günlerinde yataktan at, cadı de derken buna karşı bir mekanizma oluşur doğal olarak. halbuki kadın neden sevilmez, neden aşağılanır ki? herşeye tamam da insan nasıl bir kadından doğma olduğunu unutur?

    eskiden kadınlar erkeğinin güvenli kollarında olmak isterdi. şimdi kendi ayakları üzerinde durmak istiyorlar haklı olarak. güvenilmiyor ki çoğumuza.

    ekleme: yanlış anlaşılmadan söyleyeyim. elbette melek gibi bir erkeğin muhatabı olan bir kadın da kimsenin kollarında olmak, kimse tarafından korunmak kollanmak istemiyor olabilir. ben genel konuştum.
  4. hayatımı ve haklarımı savunma konusunda ne çok sözünüz varmış meğer. ama hayatımı ve haklarımı savunurken hanginiz yanımdasınız? sanırım zurnanın zırt dediği yerdeyiz. yaşatanların mı yoksa öldürenlerin mi yanındasınız? soru bu kadar açık lafı dolandırmaya hiç gerek yok.
  5. kötülük de iyilik de kimsenin tekelinde değil elbette. hepimizin içinde hem kötülük mevcut hem de iyilik. salt kötüler ve salt iyiler de yok. siyah ve beyaz yok yalnızca. griler de var. insanların ideolojilerinden, inançlarından, dünya görüşlerinden bağımsız bu gerçeklik. bunu bir kenara koyalım öncelikle.

    sonra olaya dönelim. tacizciyi teşhir etmek tacize uğrayanın hakkıdır. taciz nasıl ispatlanır diye sorarsanız bunu bilmiyorum. mahkemeye başvursaydı tacize uğrayan kadın ispat edebilir miydi peki? onlarca kişinin sistematik tecavüzüne uğrayan çocuklar bile tecavüzü ispat edemiyorlar. biliyorum gereksiz bir cümle oldu çünkü hepiniz bunu biliyorsunuz. türkiye'de adalet mekanizmasına güvenen var mı peki? kısasa kısas filan demiyorum ama haksızlığı ifşa etmek haktır.

    daha kritik bir noktaya geleyim uzatmadan. herkes intihara kalkışan arkadaşın "suçsuzluğu" üzerinden değerlendirmiş meseleyi. neden kimse, hakkaniyetli olup, bu kadınlar durduk yere neden kendilerine de zarar verebilecek böylesi bir eyleme girişmişler, acaba gerçek olması ihtimali var mı demiyor? neden peki? arkadaş intihara kalkıştığı için mi gerçek mağdurun o olduğunu düşünüyoruz? ya vicdan azabı ve utançtan böyle bir eyleme kalkıştığını düşünmek çok mu zor? evet çok zor farkındayım. böyle fırsat başka nasıl bulunur feminizme ve feministlere saldırmak için. vurun abalıya…

    "gerçek feminizm" nedir bilmiyorum. ancak, hiçbir ideoloji, akım ve öğretinin uygulayıcı ve takipçilerinin zaaf ve sorunlu yanlarından bağımsız değerlendirilemeyeceğini biliyorum. yanlış yapan bendense sesimi çıkarmam diyecek insanlardan değilim. yanlış olduğunu düşündüğüm her eylem ve edime haksızdır diyebilirim. aramızdaki fark bu sanırım. kadınlar tacize ve şiddete maruz kaldığında "bütün erkekler tacizcidir" veya erkekler tarafından öldürüldüklerinde "bütün erkekler katildir" demiyorum.

    son olarak; ben de tacize uğrasam ve tacizi durdurmak için başka çarem olmasa, susmam ve kabullenip sineye çekmek yerine tacizciyi ifşa ederim.
  6. ön edit; işbu entry'de kimsenin anasina bacısına laf edilmemiştir. kadınlarin erkek egemenliğiyle sindirilmesi vurgulanmıştır.çok anlaşılmayacak bişe değil.


    feminizmı ancak gözüne görünen üzerinden, sol algisını sağcıların kendisine gösterdiği, ya da okulda gördügü kişilerden, herhangi bi azınlıga ait duyarsamasını çoğunluğun leş egemen algısıyla edinen, güclünün bakır bir tel gibi eğip büküp devreye taktığı tipler için slav memesinden ibarettir.

    sormaz anam niye sinmiş, bacım niye her şeyini gizli yaşar, ağzımda neden bu kadar cinsiyetçi küfür, erkeğin yaptıgı her iş niye bu kadar boktan diye sormaz. her dişilikte aklına düsen seksle malul olmuşların, cinsel organı, ırkı, tipi gibi doğuştan edindiği şeylere bir baska şey katamamişların hezeyanını ortaya döker feminizm.

    memeyi bu kadar seviyorsanız bilin ki sizi besledigi günlerin huzurunu arıyorsunuz diyedir. o memedeki şefkate şefkat üretmeden onu sevemezsiniz. ya da iyi bi arkadasınız olmaz mesela, beslenmekle huzur buldugunuz her kisi bir şefkatli bir memedir. şefkatsiz sevmeyiniz baylar... lütfen
  7. doğal bir güdü ya da yılların bastırılmışlığı nedeniyle eşitlik arayışından çıkıp, kadının üstünlüğünün savunulmasını ya da öyle olduğunun düşünülmesini makul karşılıyorum. nitekim diğer taraftan erkek üstünlüğü pompalanmaya devam ederken buna karşı durmak anlamsız.

    bununla birlikte asla yalnızca kadınları ilgilendiren bir husus olduğunu sanmıyorum. ideal toplumlarda hak savunusu her birey için aynı anlamı ifade etmelidir. kaldı ki konuyu kadının toplumdaki yerinden ziyade adalet, eğitim, iş, sağlık gibi somut kavramlara taşırsak, burada net olarak insan haklarından, dolayısıyla eşitliğinden bahsetmeliyiz.

    işin özü insan olmaktan geçiyor. toplumların, yaşam koşullarına göre kadın ve erkeğe farklı görevler atfetmesi onları birbirine üstün kılmaz. yalnızca farklıdırlar. eşitlik anlayışı fiziksel gücü, doğurganlığı, hormonları, zekayı temsil etmez, etmemeli. adalet, eğitim, iş, sağlık vb. gibi yaşamsal haklara aynı oranda ulaşabilmekten geçer. bu hususların modern toplumlarda aşılmaya oldukça yakın olduğu söylenebilir. ama burada esas önemli nokta gelişmemiş zekaların kadına ya da erkeğe bakış açılarındaki fark ve hala kadının toplumdaki yeri gibi anlamsız tartışmaların süregelmesi.
    one
  8. erkek iktidarına karşı mücadele boynumuzun borcudur. kimse iktidarından kolaylıkla feragat etmez herkesin malumudur. ne yapacağız canımızı bile koruyamadığımız bu düzende sessiz mi kalacağız sanıyorsunuz? yanılıyorsunuz. bunu kadınlar ve bu bozuk düzenin mağduru olduğunu fark eden erkeklerle birlikte yapacağız.
  9. eğer gerçekten bilimsel konuşacaksak ortaya istatistikleri dökelim. eğer yalan yere bana tecavüz edildi diye suçsuz birilerini hapse attıranların sayısı, gerçekten tecavüze uğrayanların sayısından fazla ise diyebiliriz ki bu sorun ve kadınlara tanınan(tanınması gereken haklar) haklar ciddi anlamda suistimal ediliyor. eğer burada feminist şöyledir böyledir diye sayılıp sövülüyorsa getirilir 2014 yılında şu kadar insan haksız yere yargılandı ve ceza çekiyor denilir.

    türkiye'de kadına yönelik şiddet konusunda bizzat devlet tarafından hazırlanan raporlar, alınan önlemle bulunmakta. 2014 yılında insan hakları derneğinin de hazırladığı rapor var.

    !---- spoiler ----!

    insan hakları derneği (ihd) genel merkez kadın sekreteri songül erol abdil, kadına yönelik şiddete ilişkin, “2014 yılında 296 kadın öldürüldü, 39 kadın intihar etti, 191 kadın taciz ve tecavüze uğradı, 585 kadın darp edildi ve yaralandı, 6 kadın “namus cinayetiyle”, 13 kadın kuşkulu şekilde öldürüldü” tespitinde bulundu.

    !---- spoiler ----!

    !---- spoiler ----!

    kadın intiharları: 39 ölüm, 13 yaralanma

    toplumsal alanda kadına yönelik şiddet, tecavüz ve taciz, ev içi şiddete uğrayan kadınlar: 296 ölüm

    fuhuşa zorlanan kadınlar: 289

    !---- spoiler ----!

    kaldı ki bunlar açığa çıkanlardır muhtemelen. kim bilir nice kadın anadoluda dört duvar arasında nelere maruz kalıyor da sesini çıkarmıyor.

    çarpık çurpuk üç beş ilişkinin nihai karmaşalarını dile dolamaya gerek yok. ortada veri yok, bir şey yok sallıyoruz yok tecavüz etti diye yalan söyledi. kim söyledi? kaç kişi ne sıklıkla kullanılıyor detayı ne? kadın dövmek spor haline gelmiş memlekette neleri tartışıyoruz. varsın feministler de hassas olsun, bağırsın çığrınsın, her şeye itiraz etsin. hiç de gocunmuyorum yapsınlar isterse de haksız olsunlar ama birileri kadın diye bağırsın ülkede zararı ziyanı yok bence.
    abi