-
youreads puanı (10.00)
-
şehit gitarist ümit yılbar için yazılmış pentagram'ın en hüzünlü eseri. yeni çıkan akustik albümünde yerini almış çok güzel bir şarkı. ruhun şad olsun ümit yılbar. şu da çukurova rock festivalinden elektrikli canlı performans
From the vision of the pain
Troygt the corners of the wood
Times you lived your life
Bleddin from it's vains of nails
Lived the pain that never ends
The tree of death
Since you were from the dirth
And raised too high
Of what life is worth
When you ease your brain
See your dreams over
Fence your eager to fly forever
Reaching trough the gun
Role the trigger run
That's no reason to fly...
Forever fly
Few minutes of fallin drops
To dry the streams of your blood
You leave your god
As the mountain on which I close my eyes
To embrace the future of my last -
92-93 yılı idi ve trail blazer albümünü (yani kasetini) aldığımda kasetteki en çarpıcı şarkı fly forever idi. kasetim kaybolduktan sonra yıllarca şarkının peşine düştüm internet mp3'ler bile derman olmamıştı. hatta lake'in dj'liğinde istediğim şarkıdır. kendisi de trail blazer çalarak pas atmıştı. velhasıl bu haber benim için çok güzel ve özel ogün şanlısoy fly forever gibi bir şarkıdan ben de özledim ben de gibii bir sürece girmiş olsa da bu şarkıyı inanılmaz okumuştur.
şehit gitarist için o gün de hüzünlenmiştik 25 sene sonra da aynı duygudayım, inanılmaz dokunaklı bir şarkıdır. -
pentagram'ın en özel şarkılarından biri. sebepleri üstteki iki yorumda zaten bahsedilmiş. demir demirkan'ın attığı sololar adeta kadere isyan eder gibi bir çığlıkla içine dokunuyor insanın. ogün ise acıdan dolayı yaşadığı öfkeyi dışa vuruyor sert vokaliyle. geçen seneki çukurova rock festivalinde de trail blazer albüm kadrosunun tamamı ve metin türkcan (o da live at the trail'da vardı gerçi) bu şarkıyı seslendirmişlerdi. ve performansları gerçekten çok iyiydi.
bu şarkının bir de akustik hali yayınlandı. 2017'de yayınlanan akustik albümünün en etkileyici şarkılarından biri bu sanırım. vokal tamamen temiz ve hüzünlü, altyapı tamamen sakin. demir'in solosunda gitarı ağlarcasına hüzünlü bir tonda. 25 yıl öncekinin tam aksi. bu akşam üst üste kaçıncıya dinliyorum bilmiyorum ama dinledikçe dinleyesi geliyor insanın.