1. kesinlikle yanlış olduğunu düşündüğüm önerme.çoğunluğu demek başka bir şey,bütünü demek başka bir şey.
    bu başlık altında başka bir şey yazmaya gerek yok.
  2. peki bütün bu teröristlerin öldürdüğü insanların sayısı stalin'in, hitler'in, amerika'nın ırak'ta afganistan'da ve daha nice yerlerde, israil'in filistin'de, pkk'nın türkiye'de öldürdüğü insanların kaçta kaçıdır? mao denen islam alimi (!) tek başına 50 milyondan fazla insanı öldürmüş. amacım sidik yarıştırmak değil söz konusu insan canı olunca sayıların pek bir önemi yok fakat "bütün teröristler müslüman yea" diyip islam'a ve müslümanlara laf sokmaya çalışmadan önce bir daha düşünün bence.

    saçma önerme.
  3. niye bu konuya bu kadar karşı çıkıldı açıkçası anlamadım. evet teröristlerin çoğunluğu ne yazık ki müslüman. istatistik veriler de ortada.

    demek ki müslümanlığı anlamamışız. her şeyden belli bu. ülkeyi yöneten din sömürüsü yapıyor. çoğu müslümana sorsan namazında, orucunda. ama haram yiyor, taciz - tecavüz ediyor, hayvanlara işkence ediyor...

    gerçekten müslümanlığı yaşayanlara lafım yok.

    anlaşılmayan müslümanlıktan terörist te çıkar...

    edit: başlık kesinlikle değiştirilmeli. entry de açıklanmış ama başlık ile uyumlu olmalı yazılanlar.
    ozumm
  4. amerika afganistan ve ırak'ta bu sayının binlerce katı sivil'i katletmiştir.
    kimse hristiyan terörizmi diye bir şey'den bahsetmez.
    çünkü terör devlet eli ile olunca özgürlük getirmek oluyor.
  5. yeter artık gerçekten yeter. nedir bu bazı sözlük yazarlarındaki islam düşmanlığı anlayabilmiş değilim. bu içinde bulunduğunuz durum alçaklık psikolojisinin en net görüntüsüdür. yaşadığınız toplumun değerlerini küçümsemenin , çoğunlukta olan bir dini inanışa karalama yapmanın bu ülkeyi daha iyi bir konuma getirmeyeceğini anlamanız ne kadar sürecek çok merak ediyorum. ne zamanki biz ecdadımızla gurur duyup geçmişten gelen inanç ve değerleri araştırırsak ve bunları diğer toplumlara yayarsak işte o zaman bu ülkede güzel şeyler olmaya başlayacaktır. ama araştırmak ve daha iyisi için çalışmak çoğumuza zor geldiği için ülkenin kurtuluşunu sadece eleştiri yapmakta görüyoruz. böyle yapıyoruz çünkü batı reklamını çok iyi yapıyor öyle ki onların karıştırdığı milletler kendi yaşadıkları toplumdan utanır hale geldiler , bazı sözlük yazarları gibi.
  6. şu an gücü elinde tutan ve müslüman olmayan emperyal devletlerin illeagal terör örgütlerine ihtiyaç duymadan yaptıkları terörizmi kılıfına uydurmaları sonucudur. ona bakılırsa abd'nin irak'ta, israil'in filistin'de, rusya'nın çeçenistan'da yaptıklarının da terörizmden bir farkı yoktur. bu tabii ki din adına canilik yapan terör örgütlerini temize çıkarmaz fakat hümanist insan hakları savunucusu masum avrupa falan diye bir şey de yok, mültecilere para atarak eğlenen avrupa var. kimsenin eli temiz değil yani, bilin istedim.
  7. çünkü huri sadece müslümanlıkta var.
  8. başlık amacına ulaştı mı bilemiyorum. fakat küresel terör olaylarını işleyenlerin çoğunlukla müslüman olması önermesi tam kabul görmemiş gibi. haliyle "neden böyle?" sorusunun cevabı daha bir bulanıklaşıyor. cevaba ulaşmanın zorluğu aslında sorunun içerisinde gizli. daha uluslararası anlamda "terör, devlet terörü, terörist ve terörizm" herkes tarafından kabul gören bir şekilde tanımlanamadığı için sorunun cevabı zaman zaman siyasi bakış açısına göre değişebiliyor ki biz buna ülke olarak çok aşinayız malesef.

    malesef diyorum çünkü ankara tren garındaki patlamadan sonra ölenleri anmak için yapılan saygı duruşunu ıslıklayabilecek, son istanbuldaki canlı bomba patlamasından sonra israilli oldukları için "keşke yaralanmasalardı, ölselerdi! " diye twit atabilecek, 3 aylık bebeğin babası şehit olduğunda yetim kalmasına "kasmaya gerek yok, bunlar kurgu!" diyebilecek kadar şerefsizleşebiliyoruz.

    keşke başlıktaki soruyu tartışmadan terör, devlet terörü, terörist, terörizm nedir bunları tartışsaydık. başlığın bu halinden benim çıkarımım genel olarak olduğu gibi bu başlığa da siyasi baktığımız, söylemlerimizi buna göre kurguladığımız.
    h2o
  9. kanaatimce terör bir takım elbise gibidir. ayni mağazada satılır ve her bedene uygun şekilde üretilir. o yüzden aynı takım elbiseyi giyenlere odaklanmak yerine takım elbisenin içindekinin rengi, dini, kökeni ile uğraşmak bana göre yanlış bir bakış açısıdır. o yüzden müslüman=terörist, arap=terörist, türk=terörist, kürt=terörist veya x=terörist demek inançlara, milletlere ve kültürlere haksızlık etmekten öteye gitmeyecektir.

    ayrıca, terörü ne olarak tanımlıyoruz? bir yasadışı grubun insanlığa yönelttiği bombalama ve diğer silahlı şiddet eylemleri mi, yoksa ilk tanım artı legal devletlerin şiddet eylemlerini de kapsayacak bir tanım mı? ben ikincisini kendi adıma daha doğru bir tanım olarak kabul ediyorum.

    kabul edelim ki islam coğrafyası, bizim şu kısacık hayatımızda tanıklık ettiğimiz dönem itibari ile ciddi manada sıkıntılıdır. o yüzden; “gerçek islam bu değil” gibi bir cümleyi ne alay amaçlı ne de islam’ı savunma amaçlı kullanmayı doğru bulmuyorum çünkü bu cümle sadece mevcut sıkıntıyı olduğundan fazla göstermekten veya inkâr etmekten öteye geçmiyor benim düşüncemde.

    burada bir yazarın da belirttiği gibi ekonomik gelişmişlik önemli ancak bence tek başına yeterli bir açıklama değildir. neden önemlidir ve neden yeterli değildir? bir gözlem ve bir ülke örneği ile görüşlerimi açıklamaya çalışayım.

    iber yarımadasını ve özellikle endülüs bölgesini görme şansı bulanlar bilirler ki ekonomik refah içerisindeki endülüs emevileri’nin o coğrafyaya bilim, mimari ve sanat anlamında çok büyük katkıları vardır. ancak aynı dönemde ortadoğu islam toplulukları bir ekonomik çöküş, siyasi bunalım ve istilalar silsilesi ile mücadele etmektedir ve maalesef şiddetli bir mezhepçilik ve iktidar kavgasına tutuşmuştur. kaçınılmaz olarak şiddet günlük hayatın olağan bir parçası halini almıştır.

    ancak, ekonomik gelişme tek başına yeterli değildir çünkü yeterli olsaydı bugün dünyanın en büyük terörist organizasyonu olan a.b.d. dünyaya bu acıları yaşatmazdı.

    siyaset bilimi ile ortalama seviyede ilgilenenler artık şu fikri ezbere bilirler: bir coğrafyayı yönetmek istiyorsanız, o coğrafyayı bölün, iç çatışmalarından beslenmesinin önünü açın ve mümkün mertebe cahil bırakın. islam ülkelerine ve çatışmanın yüksek dozda olduğu diğer coğrafyalara bakınca bunu zaten görüyoruz.

    tabi sadece bunu bize yabancılar yaptı diyerek sıyrılamayız. bir de özeleştiri yapmak zorundayız. doktor hastaya ilaç reçete ederken bile hastanın da iyileşmek için surece katılım sağlamasının önemini belirtir. o yüzden kültürel kodlarımıza işlemiş dipten gelen sorunlarımızı düzeltmek için caba sarf etsek hiç de fena olmaz.

    kendi ülkesinin vatandaşları bir terör saldırısına kurban gitmişken, bundan zevk alırcasına yaşatmayı emreden inandığı tanrısının adını hep bir ağızdan ve yüksek sesle bir maç esnasında zikredenler, asker cenazesi haberi üzerine halay çeken ve zılgıt atanlar, öldürülen masum sivilleri onlar zaten kürt ve potansiyel terörist diye tanımlayanlar hızlıca bu özeleştirileri yapsa bence hiç de fena olmaz.

    biz yaşadığımız dönemde cereyan eden terör olayları ile ilgili bir genelleme yapma yanlışına düşüyoruz galiba. oysaki bizim yeryüzünde var olmadığımız çağlara bakarsak kuzey ve güney amerika kıtalarını işgal edenler oralarda vahşetin tarihini yeniden yazmışlardır. israil’in ortadoğu’da 60 yıldır yaptıklarına bakmanızı da öneririm. simdi aristocu bir mantıkla hristiyanlık=terörizm=yahudilik diyebilir miyiz? ve ya bu örnekleri bu başlık ile birleştirip, tüm semavi dinler=terörizm diyebilir miyiz? totaliter rejim liderleri için de kısa bir inceleme, inançsız liderlerin bu hususta neler yaptığını görmenize yeter.

    batı kültürü ile o coğrafyalarda yaşayarak tanışanlar, seküler batıda da “opus dei”, “evanjelizm” vb. fanatik dini akımların olduğunu ve bugün dünyanın kan ağlamasına sebep olan emperyalizmin teorisyenlerinin, taraftarlarının ve uygulayıcılarının çoğunun bu gruplardan çıktığını; o ülkelerin bilgili insanları ile yapacakları sohbetlerden çok kolay bir biçimde öğrenebilirler.

    artık kamuya mal olan şekli ile bu mahlukların el kaide, işid, taliban vb. terörist oluşumların arkasında olduklarını söyleyebiliyoruz. o halde islamcı terörün arkasında hristiyanlar var ve dolayısıyla bu başlık altında sayılan tüm saldırılar hristiyan inancının birer eseridir diyebilir miyiz?

    çoğu yazar (youser) zaten devlet terörlerine ve daha pek çok terör örneğine değindiği için daha fazla ayrıntıya girmeyeyim.

    batı kültürünü yerinde gözlemleme şansı bulduğum için belirtmek istediğim bir husus daha var. oralarda insanların sizin dininizle ilgili bir sorunu yok. evet, islamofobik tipler var tıpkı bizdeki koşulsuz yahudi düşmanı beyin fukaraları gibi. ama adamlar haklı olarak müslümanlardan endişeli. ne demek bu? kardeşim müslümanlık kendini müslüman addedenlerin elinden çekiyor. sadece radikal dinci terörist dininize zarar vermiyor mütedeyyin ve halis niyetli insanlar. o insanlık düşmanlarının eylemleri sonrası o mendeburlar ile birlikte aynı statta tekbir getiren sizlerde islamiyet’e çok büyük zararlar veriyorsunuz. o yüzden de batıda yükselen islamofobiye katkı sağlıyorsunuz.

    son olarak kendi adıma şunu söylemek istiyorum; bu başlık altında eğer terörü tartışacaksak lütfen bir inanç veya etnisiteyi buraya malzeme yapmayalım. ben inanç meselesinin gerek dindarlar gerekse inanmayanlar tarafından karşılıklı olarak tartışılmasını doğru bulmuyorum. çünkü her iki kümedeki kişilerin sınırları bellidir ve ortak kesişim kümeleri sanıldığının aksine boştur. uğraşmayın birbirinizin inancı ya da inançsızlığı ile.

    not: konuyu açan yazarın iyi niyetle bir soru yönelttiğine inanıyorum. aksi takdirde bu kadar ayrıntılı bir liste hazırlamak kendine eziyet olurdu diye düşünüyorum.
  10. müslüman çoğunluğa sahip ülkelerin çoğunun refah ve eğitim düzeyinin düşük olmasındandır. kimse ayda 5000$ kazanan bir pakistanlıyı bomba patlatırken görmez. diğer dinlerde böyle olmasının sebebi de budur ne islam ne de diğer dinlere mensup kişiler barış dini bık bık yapmasın. yeri geldiğinde hristiyan avrupa'nın bkz nazi terörü, asala. yahudilerin bkz: filistin'de öldürülen çocuklar ne kadar terörist olabildiğini herkes görüyor. mesele dinden çok yaşam seviyesi ve hayattan memnuniyet.