1. iki isimli insanlar için de zor bir durum. evde genelde 2. isim kullanılır, okula başlayınca 1. isim kullanılmaya başlanır zamanla arkadaşlar öğretmenler 2. isme geçiş yapar. ilk adınızı kullanan çok yoksa telefon falan geldiğinde yanlış numara diye kapatmanız olasıdır, kargolarınızda sorun çıkabilir. ikisinin birlikte kullanılması daha mantıklı sanki ama pratik olmadığı zamanlar pek kullanılmıyor.
    artık müşteri hizmetleri aradığında hangi isminizi kullanayım diye soruyor fark etmez deyince bir sessizlik oluyor. ben de hatrı kalmasın diye bi onu bi onu söylüyorum.

    çocuklarınıza bu kötülüğü yapmayın tek isimde anlaşın, 3 isimli insanları duydukça halime şükrediyorum.
  2. aslında olması gereken şey ilk isimle hitaptır.

    bakınız:
    geçen okulda eda geldi "verguzbay sinem'i gördün mü" dedi. şaşırdım ilk önce. bizim sınıfı geçtim okulda tanıdığım sinem yoktu. "sinem kim?" dedim. "nasıl tanımazsın? bizim sınıfta, kısa boylu sarışın hergün beraber dolaşırız." dedi. beynimin en ince kıvrımına kadar çalıştırdım ama sinem diye birini ne görmüştüm ne de duymuştum. biraz şaşırmış şekilde "bizim sınıfta sinem diye biri mi var?" dedim. eda birden "daha geçen gün konuşuyodunuz nasıl unutursun sinemi" dedi. suçsuz yere trip bombardımanına tutuluyordum. olay yerinden uzaklaşmam gerektiğine karar verip yemekhaneye gittim.

    yemeğim bitmiş sınıfa giderken feyza geldi yanıma. "bay verguz beni nasıl tanımazsın sana çok kırıldım." dedi. yemeğin vermiş olduğu rehavetle "dalga mı geçiyosun feyza seni nasıl tanımıyım ben" dedim. parçaları birleştiremiyordum. herşey birbirine girmişti. ama feyza ısrarla ve tribin vermiş olduğu yetkiye dayanarak "mr. verguz sen beni tanımıyosan bende seni tanımıyorum bundan sonra" dedi. feyzanın çocuklaştığını düşündüm. birden "kaç yaşındasın sen? kaç yaşındasın sen? bi dakka kaç yaşındasın sen? hayır kaç yaşındasın sen? kaç yaşındasın sen? bana yaşını söyle, hayır yaşını söyle bana, kaç yaşındasın sen? hayır kaç yaşındasın sen? kaç yaşındasın?" dedim. şaşırmış bir ifadesi vardı. birşey demesine izin vermeden "feyza seni tanıyorum. bak sana isminle hitap ediyorum. farkındasın değil mi?" dedim. beyninde şimşekler çakmış, kafasının üstünde ampul yanmaya başlamıştı. sessizce uzaklaştı.

    bu olaylardan sonra eda nın aslında feyzayı aradığını ve feyzanın ikinci isminin sinem olduğunu anladım. okulun ortasında kahkaha atmaya başlamıştım. güvenlik gelip "komik birşey varsa söyle beraber gülelim" dedi. afallamıştım. "sen kimsiniz?" dedim. "ben türkçe öğretmenliği okumuş ve atanamamış güvenlik görevlisi mahmut abiyim" dedi. gözlerimden bir çift damla çıkıp "ağlayalım mı abi?" dedi. omuz silktim. "gerek yok erkekler ağlamaz" dedim.

    ertesi gün edayla feyza yanıma geliyordu. gülmemek için kendimi tutmaya çalıştım. ama yüzlerindeki ifade o kadar komikti ki gülmemek imkansızdı. ikisine de durumu anlatıp ayçiçek yağı misali üste çıktım. ne zaman bunları görsem gülerim. zamanla kendileride gülmeye başladı.
  3. iki isme sahip olmak;

    "size hangi isminizle hitap etmemi istersiniz?"
    "hangisini kullanıyorsun?"

    sorularına neden olan bazen can sıkıcı bir durumdur. ikinci ismin kullanılmasının bence ya da kendimden edindiğim tecrübeler doğrultusunda en önemli sebebi; tercih edilen olması ve soyadından önceki isim olmasıdır. (tabi ikinci isimden kasıt 'ahmet veli kaçınkurası' ndaki 'veli' ise. dar alandaki kısa paslaşmalarda, genelde a. veli kaçınkurası kullanılır). sınava girişteki kodlamalarda işkence olur.

    her iki ismi birden kullanmak, yaygın kalıp diyebileceğimiz isimlerde göze batmasa da uyumsuz ya da alışılagelmedik isimlerde sanki zorlama bir iddia katar.

    ilk yorumdaki önermede olduğu gibi aile büyüklerinin gönlü olsun diye olabildiği gibi bazen keyfi de olabilir. keyfi olanı iyidir, size iki isim sunar, bazen yaygın kullanmadığınız isminizi duymak hoşunuza gider, değişik gelir.

    bir de şöyle bir işlevi var iki ismin; size seslenenin, tanıdığınız, samimi olduğunuz ya da olmadığınız biri olup-olmadığı konusunda, sizi tanıyan birine izlenim verir. tabi her zaman "ben bu ismini daha çok seviyorum" diyerek atıl isminizi kullanan samimi bir arkadaşınız çıkacaktır.
  4. türkiye'ye has bir olaydır.

    hem avrupa hem de asya kültürlerinde yaşayan insanlarla çok sık bir arada bulunduğum için, hem de iki isme sahip olduğum için bu konuda bol bol gözlem yapabildim.

    avrupa ve abd'de yaşayanlar genelde ilk ismimi kullanmayı tercih ettiler. uzakdoğulular ise (japonlar hariç) genelde iki ismimi de kullandılar. çünkü o taraflarda da iki isme sahip insanlar var ve genelde kendi dillerindeki isimlerde de iki ismi birden söylüyorlar.

    diyelim ki ismimiz tevfik fikret bağrıyanık.

    avrupalılar bize "tevfik" diyeceklerdir. abd'liler ise samimi olduktan sonra size "tev" diye isim de takabilir. orada yaygın böyle şeyler.

    çinliler, vietnamlılar, taylandlılar, koreliler bize tevfik fikret diyecektir. japonlar ise bize "bağrıyanık" diye sesleneceklerdir.

    bu konuda tam emin olamıyorum ama hintliler "tevfik fikret bağrıyanık" diyeceklerdir. genelde onlar ismin tümünü kullanıyorlar diye biliyorum ama yanlış hatırlıyor da olabilirim.

    türkiye'de ise "fikret" diyecekler, evet...
  5. tahminimce bu bir histen kaynaklanıyor. birinci ismi erk koyuyor ikinci ismi ise sevgi koyuyor. yani ailede sözü geçen birinciyi, çocuğun varlığı ile en çok sevinç duyan ve sevilen kişi (anne baba hala vs) ikinci ismi koyuyor. sonra herkes sevgi bağı daha yüksek olanın koyduğu isimle seslenmeye istemsiz bir eğilim gösteriyor. buradan ataerkil bünyelere tavsiyem ikinci isme talip olup zafere doğru şanlı adımlarla yürümeleri.
    abi
  6. genelde var böyle bir şey evet ama benim anlamadığım neden 2 isim. koy bi tane anlamlı değişik bişey koy farklılığı 2. isimle yaratma . emrullah berk ya da fatma su tarzı saçmalıklara gerek yok. bırak anne baba isimleri de onlarda kalsın taş yerinde ağırdır.
    wtf
  7. genellikle ilk isim büyüklerin hatırı gönlü kırılmasın diye konulduğu, ikinci isim ise ailenin koymak istediği asıl isim olduğundan ikinci isimle hitap eder herkes.
  8. gözlemlerime göre anneler iki isimi de kullanmayı severler,iki isimi de kullanmayanlara gıcık olurlar.

    - osman meeeeert,osman meeeert hadi eve kuzum.

    iki isimler eski-yeni veya yeni-eski (osman mert veya mert osman ) gibi de tercih ediliyor. ortamına göre kişi isim tercihi yapabilir mesela bir kızla tanışırken "merhaba ben mert" olur,başka bir arkadaş gurubuna da "merhaba ben osman" olarak kullanabilir.

    edit: adım osman mert değil.
  9. iş arkadaşlarımdan bir tanesinin 3 ismi var.
    biz bir isim kullanıyoruz.
    eşi arkadaşları bir isim kullanıyor.
    ailesi ve akrabaları diğer ismini kullanıyor.
    bizde duydukca şaşırıyoruz :

    örnek : aha mehmet abiye yağız dediler :)