• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.78)
Yazar orhan pamuk
kara kitap - orhan pamuk
kara kitap, nobel edebiyat ödülü sahibi orhan pamuk'un 1990 yılında yayımlanan romanıdır. pamuk'un bu romanı dünya çapında çokça konuşulmuş, belli başlı dillere çevrilmiş, pamuk'un daha da ünlenmesine katkıda bulunmuştur. bu kitaptan birkaç yıl sonra nüket esen tarafından "kara kitap üzerine yazılar" adlı bir eleştirel eser de yayımlanmıştır. bu eserde de ünlü eleştirmenlerin kara kitap hakkındaki görüşlerine yer verilmiştir. kitap şeyh galip'in hüsn ü aşk adlı eserinin günümüze uyarlanmış halidir. kitaptaki milliyet yazarı "celal salik" mevlana celaleddin rumi; avukat galip, mevlana'dan 5 yüzyıl sonra mevlevilik yolunda şeyhlik düzeyine erişmiş şeyh galip'tir. galip, hüsn ü aşk'taki erkek kahraman aşk'ı; rüya ise kadın kahraman hüsn'ü temsil etmektedir.
(kitap bilgisi vikipedi'den alınmıştır.)


  1. romanın kendisinden çok araya sıkıştırılan köşe yazıları güzeldi.
  2. pamuğun kara kitap'ı türk roman tarihinde bir zirvedir. kendine has matematiğiyle kimi zaman zorlar ve notlar alınarak okunması tavsiye edilir.
    kup
  3. yazarın başka kitaptaki sözleriyle söyleyecek olursak "bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti." cümlesindeki kitaptır. 16 yaşında olsanız bile elinize geçtiyse eğer, üzerinden bambaşka yazarlar ve kelimeler geçmesine rağmen bıraktığı etki bir gün bile azalmaz. biliyorum.
  4. galip’in karısı rüya’yı aradığı bölümlerle, celal salik’in köşe yazıları kitap boyunca birbirine karışarak ilerler. sadece celal salik’in yazılarının olduğu bölümler için bile okunmaya değer kara kitap. alâaddin’in dükkânı ve boğaz’ın suları çekildiği zaman oldukça iyidir bu bölümler arasında.
    roman boyunca her bölümün başında bir epigraf vardır. birinci bölümdeki iki epigraf okuru pek normal bir romanın beklemediğinin habercisi gibidir.
    “epigraf kullanmayın çünkü yazının içindeki esrarı öldürür!” adli
    “böyle ölecekse, öldür o zaman sen de esrarı, esrar satan yalancı peygamberi öldür!” bahti
  5. şöyle biter bu 'yazı': ''hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz. yazı hariç. yazı hariç. tek teselli yazı hariç.''

    hayat kadar komplike başka ne vardır ki? bütün bir hakikat bu hayatta saklı değil midir? o halde bundan şaşırtıcı başka ne olabilir? belki yazı. hissederek yazılmış bir yazı. düşleyerek yazılmış bir yazı. evet insanın yaptığı en büyük icat: yazı!

    gidebildiğimiz en eski dönemleri hayat kadar ilginç kılan o dönemin yazıları değil midir? eski dönemlerin hakikatleri yazılarda gizlenmemiş midir?

    bir gün biz de bulacağız o 'esrarı' o'na yaklaştığımızı hissedeceğiz ilk olarak, ardından esrarın sesini duyacağız, gittikçe yakından gelecek o ses.. ve uzaklarda bir yerde ışığın altında parlayan ve bizi çağıran o esrarı göreceğiz, yaklaşacağız ve avcumuza alacağız o'nu, koklayacağız, tadacağız sonra ve bu kutlu an'ın şaşkınlığını, buruk mutluluğunu, her şeyini.. yazacağız, yazacağız, anlatacağız o'nu, ilk önce kendimize ardından diğer insanlara..
  6. kitabın en güzel yanlarından biri de celal'in milliyet'te yazdığı yazıları okuyabiliyor olmamızdır ki hikayenin bir parçası olmak adına okuyucuya büyük kolaylık sağlar.
  7. bilinç altına seslenir bu kitap. en çok gözünüze çarpan neyse derinlerinde bir yerlerde o vardır zihninizin. karmaşıktır, ordan burdan alır kelimeleri önünüze serer.
    köşe yazılarından yeni bir kitap çıkarılabilir.
    benim için romancılığın zirvesidir. tabii ben sadece bir okur gözüyle bakıyorum. orhan pamuğun dili katlettiğiyle ilgili sağlam makaleler, düşünceler de var

    bkz : http://dipnotkitap.net/DENEME/Kara_Kitap_Tahsin_Yucel.htm tahsin yücelin kara kitap i yerden yere vurdugu makalesi

    ama bir postmodern yazar olarak dilinin iyi/kötü olmasının pek bir önemi olduğunu düşünmüyorum ben keza pamuk da düşünmüyor görünüşe göre.
    kup
  8. beni en çok zorlayan kitap. 3 defaya başlayıp tamamlayamayınca okumaktan vazgeçmiştim kitapsız kalınca tekrar başladım bu defa bitirmeden bırakmamaya kararlıyım çok iyi ilerledim.

    çok güzel kitap olduğunu bu okuyuşum da fark ettim ilk defa kendimi bu kadar verebildim sanırım. bi romanın satır aralarını okumak gibi biraz o yüzden okuması zor ama mutlaka okunması gereken kitaplardan.
  9. bitirdiğimden beri bana yeşil kalem kullandırtan kitap.