kfc




  1. evet marketten aldığım tavuğun da kaç günlük olduğunu, nasıl kesildiğini ve tüylerinin nasıl yolunduğunu bilmiyorum
    ve hayır köy tavuğunu olduğu gibi alıp her işini ben yapmıyorum. öncelikle belirteyim.

    hamburger cumhuriyeti kitabında fast food sektörünün karanlık yüzünü ders çalışır gibi okudum. food.inc belgeselini de izledim ve kitabı okurken kafamda canlandırdıklarımı bir de görmek fast food'dan olduğu gibi soğumam için yeterli oldu.

    KFc de böyle. evet hot shots müthiş bir şey olabilir, hele o baharat ve biscuitle... ama insan ne yediğini de bilmeli...

    Güvenli gıda benim için lezzetli gıdadan önemli. bu yüzden yemiyorum. AVM de önünden geçiyorsam altın sarısı parlaklığındaki tavuk resimlerinden ve gelen o tavuğa benzemeyen tavuk kokusundan iğreniyorum.

    yemek veya yememek kişinin kendi tercihi ama bayıla bayıla yediğimiz şeylerin ne olduğunu nerden ne şekilde geldiğini bilmek hakkımız.
    bu yüzden food.inc belgeseli ....
    ve hamburger cumhuriyeti - eric schlosser .... kitabını öneririm.
  2. müdavimlerinin gün geçtikçe soğuduğu sekiz bacaklı tavukların servis edildiği,skandalların peş peşe birbirini takip ettiği,tavukların antibiyotikten zeplin olduğu ve buna rağmen lezzetli tavuğu basarıyla sunabilen bir fast food zinciri.
    En bilindik sloganları ise "So good"dur.
    Popeyesın da aynı b.kun laciverti olması muhtemeldir. Eğer böyle yerleri tercih ediyorsanız Gıda A.ş belgeselini izlemenizin sizi ömür billah çay ve simit yemeye teşvik edeceğini garanti ederim

    http://http://www.star.com.tr/mobil/mobildetay.asp?Newsid=1106672 http://http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/06/150602_kfc_sekiz_bacakli_tavuk
    http://http://www.dijitalx.com/2015/06/17/kfc-musterisinden-kizarmis-fare-iddiasi/
  3. daha düne kadar tavuklarımız vardı bizim. hoş vardı da her gün birini kesip yemiyorduk. bizimkilerin işte merakı, hevesi diyelim. yumurta alsak onca bakıma ve masrafa kafi idi. lakin başka sebeplerden şimdi yoklar. ama hiç yemedik de değil aralarından bazılarını. bir keresinde ilk kez kesip yiyeceğiz tavuğu, neyse kimse görmeden bir şekilde o marketteki kıvama gelmiş tavuk ve pişmeye koyulmuş daa, pişmiyor.. evet pişemedi. öyle tak diye kıarıp pişmiyor sahici tavuk yani. önce düdüklüde pişiriyoruz sonra isteğe göre fırında. buğdayla beslenenen tavuk bunlar ve sürekli yayılıyorlar ferah ferah.. tabi burada buğdayın da varlığını ayrıca sorgulamak gerek ama işin ucunu oralara kadar dayandıramadık biz pek tabi..

    ayrıca orijinal ismi food ınc. olan belgeseli bende izleme şerefine eriştim. geç bile kalmışım. orada pek çok konuya değinilmiş aslında. sadece tavuk sektörü değil; dünya et ticaretinin sadece bir kaç firmanın tekelinde olduğundan da bahsedilmiş. hele o devasa hamburgerlerin hali... en can alıcı kısım ne biliyor musunuz; o kocaman büyük başlar çabuk doysun diye işkembelerinden delik açılıyor ve içlerine son derece ölümcül olan ^:evet doğru, ölümcül^ mısır yemini elleriyle yerleştiriyorlar.. ayrıntılar için yukarıda linki paylaşılmış olan belgesele..