1. konuyla ilgili metin üstündağ 'ın şu cümlesinin altını çzimiştim;
    şöyle bir şeydi:

    "kitaplarda aslında kendimize rastladığımızı sandığımız yerlerin altını çiziyoruz, fosforlu bir sevinçle..."
  2. çünkü kim dönüp gölgesine bakardı ki? gölgemizin hiç ayrılmadan peşimizden geldiğini, adımlarımızı sessizce izlediğini hissederiz, kimi zaman da henüz bilincinde olmadığımız bir dilek gibi önümüzden koşar; ama onun aldığı o gülünç biçimlere dikkat etmeyiz, ve bu çarpık biçimde kendimizi bulmaya pek kalkışmayız.

    -leporella öyküsü - (bkz: amok koşucusu - stefan zweig)