1. insan vücudundaki milyarlarca hücre yanında birlikte yaşayan bir sürü parazit, mikrop, bakteri, mantar..vs de yer alıyor. her insanda farklı farklı olan ve kişinin dış dünya ile olan etkileşiminde büyük pay sahibi olan bu birlikte yaşam dengesine verilen bilimsel ad.

    doğum esnasında vajinal kanal ile, öncesinde plasenta yoluyla bebeğe anneden geçen bu denge; doğum sonrası ile bebek-anne ten uyumu, yakınlaşması ve emzirme ile geçmektedir. doğar doğmaz çocuğun anneye verilmesi bu yüzden de çok önemli. ülkemizde pek önem verilmeyip çocukları kendilerince sterilize ettikten sonra anneye teslim eden hastaneler; yabancı bazı ülkelerde doğar doğmaz çocuğu anne ile buluşturuyor.

    çok alakalı gelmese bile buradan da anne sütünün ne kadar önemli olduğunu anlayabiliriz.
  2. insan vücudunun esasında kompleks interaktif bir sistem, bir "süperorganizma" olarak ele alınması fikrinden doğmuş terim.

    2008 yılında abd'de başlatılan "human microbiom project" ile mikrobiyom terimi lugata dahil oldu.

    hikayeyi kısa kesip şöyle özetleyeyim.. insanın kendine yetebilir bir organizma olmadığı anlaşıldı. başlı başına organizmamızın dna çeşitliliği 25bin civarında iken, mikrobiyom genetik elementleri ile dna çeşitliliği milyon üstü bir hal alıyor.

    bu da gerçek efendinin aslında bakteriler ve mikroplar olduğu, konaklık ettiğimiz mikrobiyotalar ile bir çeşit superorganizma olduğumuz görüşüne ulaştırıyor.

    dünya bu projeyle yerinden oynadıydı da biz o sıralar balyozla ergenekonla uğraşır idik. zamanla değeri daha da anlaşılacaktır.