-
namus zihindedir, akıldadır, vicdandadır, "öz"dedir.
namus dediğimiz şeyi kadınların bacak aralarında, memelerinde, saçlarında arayanlar akılları ve vicdanları kirli olanlardır.
"namus" diye bir kavram uydurup, onu da "cinsellik" üzerinden açıklamaya çalışmak başlı başına saçmalık, ikiyüzlülük ve cahilliktir. kendi özgür iradeleriyle iki kişinin üstelik de fiziksel ihtiyaçlardan biri olan bir eylemi gerçekleştirmelerini eleştirmek, bununla ilgili konuşma hakkını kendinde görmek cehaletin, hadsizliğin, samimiyetsizliğin dik alasıdır. bir kaç kağıda imza atmadan sevişti diye bir kadının namussuz ilan edilip seviştiği adamın yüceltilmesidir asıl "namussuzluk". asıl namussuzluk, bir kaç kağıda imza attırdıktan(!) sonra torunu yaşındaki bir çocukla yatağa girmektir. iki kadının ya da iki adamın sevişmesi değildir namussuzluk, seviştiler diye onları öldürmektir. birbirine aşık iki kadını iğrenç tanımlarla yaftaladıktan sonra onları sevişirken izleyip ekrana boşalmaktır. eşcinsel erkeklerden tiksindiğini söyleyip, çocuk pornosu izlemektir. zorla karısının başını kapatıp, yolda gördüğü kadına laf atmaktır. benim öpüşmeme, sevgilime, öğrenci evime laf ettikten sonra gidip bir hayvana tecavüz etmektir. evet burdan bakınca namus "akıl, vicdan ve bacak arasındaki tutarsızlıkta" gibi sanki.
en çok canımı sıkan ise; pedofilinin dibine vurmuş, neredeyse erkekler için nekrofiliyi savunan, her bacağa, memeye hallenen ve bütün bunları yapanları hoş görüp savunan o salyalı adam ve kadınların, bizlerin "namus bekçiliğimizi"(!) yapması. ne kadar mide bulandırıcısınız bir bilseniz. -
kahkahada.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "İffet çok önemli. Sadece bir isim değil. Kadın için de bir süstür, iffet. Kadın herkesin içerisinde kahkaha atmayacak'' dedi.
tam namuslu olucam, bi gülme geliyor.
ahahahaha ulan yaa.
bak gitti yine namus. -
zaten namus kelimesinin layık görülüp en çok kullanıldığı yerin kadın olması sebebiyle kastedilen şey bizatihi kadının namusu ve kadının cinselliğidir. bu coğrafyada erkekler her ay "namus" adı altında yüzlerce kadını öldürüyor, ki bu kadınlar genellikle özgürlüklerini elde etmeye çalışan, mutsuzluklarını fark eden, görece güçlenmeye çalışan kadınlar oluyor. bir kadının özgürleşmesi demek kabaca yapılan yorumlardaki gibi önüne gelenle sevişeceği anlamına gelmez. ki zaten bu düşüncenin kendisi ne kadar ön yargılı ve eril bir bakışa sahip olunduğunun göstergesi.
namus kelimesinin dilimizde dişil anlamda kullanıldığını asıl özünü asla karşılamadığını düşünüyorum. o iki bacak arasında tabirinin de asla erkekleri ifade etmediği ortada. çünkü erkek aklın kastettiği şey asla kadının aklı, vicdanı değil tamamen bedeni hatta sadece vajinası... (afedersiniz vajina)
ayrıca bakınız şu militer ünlü sözümüz ne diyor "vatan borcu namus borcu"...neden? çünkü vatan da kadın bedeni gibi sana aittir, sen onun tek sahibisin, senden başkasına ait olamaz, korunmalı, savunulmalı, saklanmalı, yüceltilmeli. ama gerektiğinde bu vatanı boka çevirme mahvetme hakkına da sahipsin... -
tdk'ya göre "namus"un anlamları şu şekilde:
1. bir toplum içinde ahlak kurallarına ve toplumsal değerlere bağlılık, iffet
2. dürüstlük, doğruluk
yani aslında namus kafa yapısıyla, zihniyetle alakalıdır. mesela insanları kandırarak mal satan bir esnaf sırf dükkanında seks yapmıyor diye namuslu olarak adlandırılamaz. eğer namus iki bacağın arasında olsa idi bu kişiye de "namusuyla para kazanıyor" diyebilirdik. gerçi her türlü pisliği yapan birine bunu söylediğinizde "ne namussuzluğu, milletin karısına kızına mı sarkıntılık ettik" gibi bir cevap almanız olası. işte bunlar hep namusu bacak arasında aramak...