1. bir ikilem yüzünden. hem ne yapıp edip herkesten kaçıp yalnızlığa koşuyorum hem de dayanamayıp telaş içinde yalnızlıktan kaçmaya çalışıyorum. kaçmaya çalıştıkça da daha bi yapışıyo insanin ustune. hem yalnizlığa böylesine ihtiyaç duyup hem de yalnızlıktan böylesine kaçmaya çalışmanın sonucu; değişken bir kişilik doğası ve kronik yalnızlık. sanırım benim en büyük sorunum bu.
  2. tercih edilmeyen yalnızlığın kurbanıyız çoğumuz. sadece tercihmiş gibi yapmaya çalışıyoruz. oyun içinde oyun.
  3. “dışarıya kapanmak esasen içeri açılmaktır.huzur mu istiyorsun?az eşya, az insan." diye özetlemiş franz kafka
  4. uzak dur yakınıma 
    bu mesafe beni bozar 
    kimseler yanaşmasın 
    yalnızlık paylaşılmaz 

    inceden hatırlarım 
    o eski dostlukları 
    simdi herkes ayrı uçta 
    kaderini inkar eder 

    kimi yerer kimi över 
    her biri ilgi bekler 
    aman abi bulaşılmaz 
    yalnızlık paylaşılmaz 

    herkesle kaynaşılmaz 

    hiç mi yalnız kalmadın 
    su garip dünyada 
    ah o zaman anlarsın 
    yanlızlık paylaşılmaz 

    bir şarap bi sigara 
    sonbahar koynumda 
    yalnızlığı kokluyorum 
    kurutulmuş yapraklarda 
    yağmur yemiş topraklarda

    hislerime tercüman.
  5. korkutucu derecede seviyorum yalnızlığı. her zaman değil ama çoğu zaman tersini soruyorum: niçin yalnız değilim? insan ilişkilerinin çoğu zul geliyor. hastalıklı bir durum tabi. belki bir gün yazarım yalnızlık başlığına.
  6. yalnızım çünkü yalnız olmayı seçiyorum.
    yalnızım, çünkü terk edilmiş değilim.
    yalnızım çünkü kimsesiz değilim.
    yalnızım çünkü yalnız olmanın bir seçim olduğunu, dahası çok değerli olduğunu biliyorum.
    yalnızım çünkü uzun zamandır bunun hazzını bilmeden, insanların gözlerinin, bakışlarının ortasında, grupların göbeğinde deli dolu yaşadım.
    yalnızım çünkü kalabalık yaşamın, istediğim şey olmadığını anladım.

    hepimiz yalnız gibiyiz. peki değerli youreads yazarları, siz niçin yalnızsınız?

    edit : sentaks
  7. yalnızım çünkü hayattan keyif alabilmek için kimseye ihtiyacım yok. çünkü şu boktan hayatta, günün yorgunluğundan sonra kaçmak istediğim tek yer kendimle başbaşa kalabildiğim sığınaklarım. teorik yalnızlığımın giderilmesi kolay, ama ben böyle hissederken yine böyle hissettiğini düşündüğüm bir yalnıza yaklaşamadığım için yalnızım.
  8. "kendine inancını kaybettiğin gün,o gün yalnız kaldığın gündür." dememiş bir yazar.
  9. dünya çok kalabalık bir yer ve herkesin bir şeyler için acelesi var, kimsenin kimseye ayıracak o kadar da zamanı yok. yalnız insanlar özgüven eksikliği yaşar ve kendini ön plana çıkarmayı sevmezler, bunu yapamazlar genellikle. bu yüzden de pek yaklaşım gösterilmeye değer bulunmaz. iletişim kurma becerileri yeterli olmadığından ve doğru yaptıklarını düşündükleri şey geri teptiğinden, kendilerini daha çok frenlerler. bir de ruh ikizini, kendine seviye atlatacak kişiyi bekleme sanrısıyla belki de kendileri için gelen treni defalarca kaçırmaya devam ederler. bizim gibileri için bu durum hiç değişmiyor. bilinçli mutlu bir yalnızlık bile bir süre sonra insanın kendisinden sıkılması, paylaşma arzusunu karşılayacak birinin yokluğundan bunaltıcı bir hal alıyor. velhasıl kelam, siz böyle olmayın.