1. ölümden sonra yok olma ihtimalini kabul eden insan ya hayatındaki hiçbir şeye değer vermiyor olmalıdır, ya da tutarsızdır.

    ölümden sonra yok olma ihtimalini kabul eden insan; davranışlarını herhangi bir kurallar bütününe uydurma gereksinimi duymuyor olmalıdır, ya da tutarsızdır.

    ölümden sonra yok olma ihtimalini kabul eden insan; şu an içinde bulunduğu durumu düşündükçe aklını yitiriyor gibi olmalıdır, ya da tutarsızdır.

    etkileşime girdiğimiz nesnelere/kişilere verdiğimiz kıymet, sahip olduğumuz değer yargıları, içimizdeki iyiliğe yönelme isteği, mutlak adalet arzusu ve sonsuz bir hayata duyulan özlem, ölümden sonra da hayat olduğunun kanıtıdır. tıpkı acıkan bir midenin besinin varlığına kanıt olması gibi.

    ya da evren tümüyle tutarsızdır.
  2. ben hayat ve ölümün birbirine zıt kavramlar olduğunu düşünmüyorum esasen. ölüm, herhangi bir 'canlının', bir nedene bağlı olarak 'bedensel' fonksiyonlarını yerine getirememe halidir. hayat ise sadece bedensel fonksiyonların devamından daha fazlasını kapsamalıdır. çünkü insan, sadece bedenden meydana gelmemektedir. nasıl uykumuzdan sonra hiçbir şey olmamış gibi 'hayatımıza' devam ediyorsak, ölümden sonra da devam edeceğiz. ister bilinç deyin ister ruh ister başka bir şey hayat başka bir formda devam etmelidir.