1. enerji ve zaman parametreleriyle beraber değerlendirildiğinde dünyanın ne kadar suni olduğunu yüzünüze vuracak meta.
    şöyle ki;
    -öğrencisinizdir, enerjiniz ve zamanınız vardır ama paranız yoktur.eksiliğini duyduğunuz o 'para' için enerjinizi ve zamanınızı tüketirsiniz.

    -okul biter, iş hayatı başlamıştır.enerjiniz ve paranız vardır,ama zamanınız yoktur.enerjinizi daha fazla para kazanmak için harcarken, parayı harcayacak zamanınız olmadığını fark etmeniz uzun sürmez.yılda taş çatlasın 1 ay tatil yapabilecek zamanınız olur. ev taksidi, araba borcu falan derken o tatil de yalan olur.çoluğu çocuğu alıp mangalın dibine vurmak sizin yegane eğlencenizdir bu dönemde.

    -artık dişe dokunur bir para miktarına sahipsinizdir.emekli olursunuz. paranız ve zamanınız olmasına karşın, enerjiniz tükenmiştir.dağlarda bayırlarda çılgınca koşup eğlenmek, heyecan isteyen aktiviteler yapmak sizin için hayal bile değildir artık.bir poşete doldurduğunuz ilaçlarınızla beraber güzel bir termal otele gider; 1 haftanın sonunda ''ohh bee kemiklerime iyi geldi'' demekle yetinirsiniz.
  2. para dediğin satılmış özgürlüklerimiz değil midir
    -dost sakallı dede
  3. her şey olmasada çok şey.
  4. insanları çalışmaya teşvik eden tek şey para mıdır? dan ariely'nin yaptığı birkaç deneyi anlatayım.

    ilk deneyde insanlar iki gruba ayrılmış.

    1. gruptakilerden 3 dolar karşılığında lego parçalarından oyuncak yapmaları istenmiş, insanlar oyuncağı yaptıktan sonra oyuncak onların görebileceği bir yere konmuş. ardından başka lego parçaları verilip aynı oyuncağı 2.70 dolar karşılığında yapmaları istenmiş ve oyuncak yine görebilecekleri bir yere konmuş. bu şekilde 2.40, 2.10... diye azaltarak insanlar artık bu paraya oyuncak yapmam diyene kadar devam edilmiş.

    2. gruptakilerden de 3 dolar karşılığında lego oyuncak yapmaları istenmiş ancak bu sefer yaptıkları oyuncak parçalanmış ve onun parçalarıyla 2.70 dolara yeni bir oyuncak yapmaları istenmiş. yine aynı şekilde 2.40, 2.10 diye azalan ücretler karşılığında oyuncak yapmaları teklif edilmiş.

    deney sonunda 1. gruptaki insanların 2. gruptakilere göre çok daha düşük ücretler karşılığında oyuncak yapmaya devam ettiği görülmüş.

    2. gruptakiler sürekli aynı oyuncağı tekrar tekrar yapıp bozmaktan emeklerinin boşa gittiği hissine kapılmışlar. (bkz: sisyphos)

    1. gruptakiler ise nerdeyse hiç ücret almayana kadar oyuncak yapmaya devam etmişler çünkü emeklerinin boşa gitmediğini hissetmişler. yani yaptıkları işin bir anlamı olduğunu düşünmüşlerdi. oysa iki grubun yaptığı iş arasında neredeyse hiç fark yoktu.

    ikinci deneyde insanlara üzerinde rastgele harfler bulunan bir kağıt verilip yanyana gelen harf çiftlerini bulup işaretlemeleri istenmiş. tabi yine ilk kağıt için 3 dolar ve sonraki kağıtlarda gittikçe azalan ücretler karşılığında.

    deneyde 3 farklı grup oluşturulmuş.

    1. gruptakiler bitirdikten sonra kağıt alınmış, kontrol edilmiş ve kontrol eden kişi 'hı hı' diyerek onaylayıp kağıdı kenara kaldırmış.

    2. gruptakiler bitirdikten sonra kağıt alınıp hiç bakılmadan kenara kaldırılmış.

    3. gruptakiler bitirdikten sonra kağıt alınıp direkt olarak kağıt parçalama makinasına atılmış ve yok edilmiş.

    deneyin sonucunda 1. gruptakiler nerdeyse hiç para almayana kadar verilen işi yapmaya devam etmişler.

    2. ve 3. gruptakiler ise ilk birkaç kağıttan sonra işi bırakmışlar.

    bu deneyde de insanlar yaptıkları işin boşa gittiğini görünce işi yapmaktan vazgeçme eğilimi göstermişler. ancak burada daha ilginç olan bir şey var.

    2. ve 3. gruptaki insanlar hile yapabilirlerdi, yaptıkları kontrol edilmediği için harf çiftlerini bulmadan kağıdı verip paralarını alabilirlerdi, ama yapmadılar. çünkü emeklerinin karşılığını göremediler.

    insanların motivasyonu yaptıkları işi gözden geçirip 'hı hı' demekle artmıştı. hem de tahmin edilenden çok daha fazla bir artış.

    son olarak bahsetmek istediğim şey ikea effect.

    1940'lı yıllarda betty crocker adında bir pasta şirketi kek yapmak için lazım olabilecek bütün malzemeleri toz haline getirip bir kutuda satmaya başlamış. kek yapmak için kadınların tek yapması gereken karışımı suyun içine koyup fırına atmakmış.

    ancak bu ürün hiç tutmamış, bunun üzerine kek karışımından süt ve yumurta çıkarılmış. artık kek yapan kadınların karışımın içine yumurta kırıp süt eklemeleri gerekiyormuş. bu değişiklikten sonra satışlarda patlama yaşanmış.

    insanlar kek yapmak için daha fazla uğraştıklarında kek yapmayı ve yaptıkları keki çok daha fazla sevmişler.

    kaynak
  5. kağıt parçası, çalışır bulursun. bu kadar da önemsiz. oysa mutluluğu migros'tan alabilir misin?
  6. şuan bana en çok lazım olanlardan birtanesi.
  7. 21. yüzyıl'da güç temsilcisi.
    kup
  8. para ilk kez şuan yaşadığımız güzide ülkemizin manisa şehrin de lidyalılar tarafından bulunmuş ve kullanılmaya başlanmıştır
  9. dünyadaki bütün savaşların çıkış sebebi. karı olduğunu söyleyenler de var ama ben oyumu paradan yana kullanıyorum.
  10. sanırım günümüzde düzeni elinde tutan tek gerçek. olmasaydı dünyada nasıl bir karmaşanın olacağını hayal edemiyorum. muhtemelen günümüzden çok farklı bir çağda olurduk. varlığıyla da düzeni etkileyen bir gerçek. günümüzde basit bir alışverişten koca bir savaşa her şey para.