-
kafayı rahatlatıyor olmasıdır. her ne kadar bunun edindiğimiz bağımlılıktan kaynaklı bir durum olduğu söylense de, içenler gevşeme hali yaşadıklarını net bir şekilde fark ettiklerinden, bırakmaya pek o kadar da niyetli olmazlar. eski bir sigara karşıtı böyle diyor.. -
nikotin başlıca nedenidir. bağımlılık yapmasa kimsenin aklına geleceğini sanmıyorum. -
stres basar, içersin.
boşluğa düşersin, içersin.
canın sıkılır, içersin.
arkadaşında görürsün, içersin.
sevgilin trip atar, içersin.
.
.
.
.
.
.
işerken deliği tutturamazsın, içersin.
sonuç olarak, (bkz: içersin) -
içindeki karmaşanın temel nedeninin, başkasının vaat ettiği gerçekliği arayan insanların, çektiği haksız acılara hitaben oyalandığı hede. -
true detective'in ilk sezonunda matthew mcconaughey'i izlemek bu sebeplerden biridir efendim.onun dışında kolay ulaşılabilir bir sahte mutluluk kaynağı olması da önemli bir sebep -
dünya'ya fırlatılıp atılmış varlığınızı, toplumun negatif kutbunda zayıf bir titreşim olarak algıladığınızda; bilginin peşine düşmek adına yıllarca sıralarında oturduğunuz eğitim sisteminin sizi toplumun anlamını ve amacını yitirmiş devinimini korumak için bir dişlisi haline getirip, besin zincirinin şurasına veya burasına hapsettiğini anladığınızda; aynı gezegeni paylaştığınız canlıların yaşamlarının, politikacılar, gelirin büyük bir bölümüne sahip olan patronlar tarafından belirlendiğine şahit olduğunuzda ve bir bombayla ölmediğinize, işten çıkarılmadığınıza, evinizin kirasını bir ay daha ödeyebildiğinize şükür ettiğinizi gördüğünüzde, bir şeyler solar içinizde. o şeyi sulamanız gerekir, yaşamla bağınızın kopmaması için onu ihmal etmemeniz gerektiğini bilirsiniz. dinle sular kimi onu, kimi alkol ve tütünle besler, orgazmın geçici aydınlanması, bir kalp atımı kadar unutuş için üreme organlarını kullanır kimi de.
zararlıdır sigara bedene ama tasarlanmış, sınırları belirlenmiş bir yaşama katlanmak da zararlıdır. bir distopyanın içinde yaşıyor olmak bazı edimleri temellendirmek için yeter sebep değil midir? işin trajik yanı da bu belki. kabustan uyanmak için veya o kabusu unutmak için size sunulmuş olanları tüketmek. bebekken ağzınıza emzik sıkıştırırlar, büyüdüğünüzde tribünleri, sigara paketlerini, tapınakları gösterirler. -
hiçbir mantıklı nedeni yoktur. bağımlılık yapar, kişi kendini sigara üzerinden tanımlar çok zevk aldığını söyler vs. içmeyin, bırakın. ınanın düşündüğünüz gibi anlamsızlaşmıyor gün, sadece sigara içmek için ne kadar vakit harcadığınızı anlıyorsunuz. sanıldığı kadar zor değil bırakmak, destek almaya çalışın (bkz: sigara bırakma polikliniği)
düzelti: imla -
çay, kahve gibi bilumum hayat kurtarıcı içeceklerin yanına yakışması. boş zamanları çabasız bir şekilde dolduran olması. en kötüsü de bunları 'maalesef' yapması. ben de memnun değilim ama böyle. hayatı geçiştirmesi dışında övülecek pek bir yanı yok. -
26 yaşındayım. yaklaşık 2.5 sene önce başladım sigaraya,ilk iş yerimde. bir akşam vakti, bir çalışanın uzatmasıyla. sonra deli gibi içtim.günde 2 paket.ta ki 5 ay önceye kadar. 5 ay önce aniden ben içmiyorum artık dedim, etrafımda ki herkes güldü. çünkü ben sigarayı içmiyor, yiyordum ve şimdi bırakmıştım. 5 ay kokusundan bile midem bulandı. canım hiç istemedi,tamam dedim daha ağzıma sürmem.2 hafta önce, çıktım iş yerinden, tam arabaya binecekken ani bir fren sesi. her sabah kokladığım sokak köpeğim,ezildi. aldım koştum veterinere, fayda etmedi. o gün üzüntüden yaktım bir tane. ondan sonra her aklıma gelişinde yaktım. şimdi 2 haftadır içiyorum. -
bağımlıyım. "istesem bırakırım yaaa" hiç demedim. çünkü istemiyorum. günde bir paket içiyorum ve artık keyif aldığım söylenemez. arada sıra da içenlere hayranım o ayrı.