1. - en az 2 saat sürmesi
    - konusu ne olursa olsun mutlaka içinde bir aşk olayı geçmesi.
    -elinde tepsi bardak vs bulunan kişinin kötü bir haber alınca tepsiyi yere düşürmesi.(bu her dizide en az bir kez olur)
    - aksiyonu düşürüp seyirciyi ara sıra rahatlatmak için diziye salak rolünde birinin eklenmesi örnek: kurtlar vadisi için deli hüsnü cennet mahallesi için deli kadir)
    -laz,kürt( kürt olmasada doğu şivesi) roman japon tarzı farklı birini oynatarak sempati toplamaya çalışma.
    - tutarsa yıllarca bitmemesi. tamam biz misyonumuzu tamamladık artık yeter diyen vizyon sahibi bir bir yapım görmedim daha. kimse yumurtlayan tavuğu kesmek istemiyor doğal olarak. zirvede bırakmayı beceremeyip seyirciyi bıktırmadan tarih sahnesinden çekilmeme
  2. kızın fakir çaresiz annesini öldürdüler, kıza bakacak kimse yok, annesinin cesedini de uzunlamasına çöpe atmışlar, kız gitti annesini dürttü ama uyanmadı çünkü ölüydü sonra kız delirdi ve kötü adamlar çok iyi yalan söylüyordu, adalet yine yerini bulmadı. o sırada bir tane aşüfte kadın evli adamdan hamile kalmakla meşguldü. kutsi yine aşk şarkısı söylüyordu.


    - oda arkadaşımın açtığı dizinin neden psikolojimi bozduğunu anlatmaya çalıştığım kısa mesaj.
  3. muazzam oranda sindrella kompleksinin dışavurumu içermeleri; kadınların, saf ve masum olduğu sürece güçlü bir erkek tarafından kurtarılacağına dair fantezileri tatmin etmeye çalışmaları, güç ve hakimiyet elde etmeye çalışan kadınların, kötü karakterler olarak tanıtılarak yadsınması, kadınların uysal eğilimlerini gizli ya da açık olarak desteklemesi.
  4. genelde uyarlama olmalari, cok agir bir akis, her bir bölümün ve toplam sezon sayisinin uzun olmasi, mantik hatalari basta sayabilecegim negatif ozellikleridir. insanimizin yapisina benzer olarak da genelde arabesk, bol acili baharatli tattadirlar.
  5. hani şu ilkokul yıllarında çivileri düz bir tahtaya çakıp yün iplerle simetrik şekiller veriyorduk ya onun gibi karmaşık ve bir boka yaramaz iş türk dizisi
  6. kötü,başarısız ve samimiyetsiz oyunculuk.
    bu yüzden bir beş dakika bile öylesine bakılmaya katlanılamayan diziler var.bildiğin rezalet.
  7. 1- 45 dakika süren, sevgililerin birbirine boş boş bakması,
    2- 30 dakika süren, insanların bir yerden bir yere gitmelerini gösteren yol sahneleri,
    3- 30 dakika, öpüşsek mi, öpüşmesek mi ikileminde geçen ve arkada çalan fon müziği,
    4- 30 dakika, bir önceki bölümün özeti,
    5- 30 dakika, reklamlar
    6- 15 dakika, filmin özü

    ... film bitti.
  8. son 2-3 senedir (sanırım aralıklarla 80'ler dizisi hariç) hiç türk televizyon dizisi izlemediğim için hiç bir fikrimin olmadığı başlık.girileri okuyunca aslında hiç bir şey kaçırmadığımı fark ettiğim ve buna da sevinmedim dersem yalan olur.
  9. - zengin, çok zengindir. fakir, çok fakir. orta şeker aileler pek yoktur.
    - öz kültürümüze ait ahlakı yerle bir edip güzelmiş gibi lanse ederler (bkz: sevgilisi olan kıza yürümek)
    - başrolde olsa jönde olsa oyuncuların hepsi ajansların fotojenik çocuklarıdır. eskisi gibi tiyatro gösterisinden oyuncu seçeyim veya bir iki sokak gezelim birini keşfedelim olayı yok.
    - vurulma sahneleri yapmacıktır. o an ölmezler vurulduğu gibi, mutlaka bir iki cümlelik canları kalır. o cümlelerde iğrenç seçilir. sevgilisiyle whatsapp'tan ayrılan ergenlerin son mesajları gibi.
    - kolay kolay günlük işlerini yaptıkları sahneler yoktur. birinizde telefon, elektrik faturası falan yatırın lan. set mi topluyor götünüzü hep. bu ne gamsızlık ?
    - konu olarak sığ kalıyorlar. aşk, aile ve liseli dizilerini aşamıyoruz.
    - ilk yazdığım maddedeki gibi iyi olanlar hep iyi kötüler hep kötü. bir dizinin kötü karakterini bile sevdirebilecek veya iyi karakterden şüphe ettirecek olaylar sunması lazım diye düşünüyorum.
    - kitap çevirisi olmadıkça mutsuz son pek bulunmaz.
    - tesadüflerin tillahı vardır. anca dizilerde olur dediğimiz şeyler. evet, anca dizilerde oluyor.