1. sanıyorum ki, bu gidişle olması muhtemeldir. belki hala farkında değiliz ama bu demokrasi denilen sistem, çevresini algılayamayan, muhafazakar insanların elinde aslında bir saatli bomba. çünkü bu tarz insanları yönlendirmek son derece kolay ve birisi bunu kendi hastalıklı ideolojisini gerçekleştirmek için 10 yılı aşkındır ustaca kullanıyor.

    aslında sistemin kendi içinde tek adamlığa gidişi engellemek için bazı emniyet mekanizmaları düşünülmüş ama taban son derece bilinçsiz insanlardan oluştuğunda diktatörün bu mekanizmaları ortadan kaldırması da son derece kolay olabiliyor.

    bir de diktatörün elinde darbe zamanı ürünü, verdiğin oyu değersiz kılan, parlamentoyu doğrudan parti başkanına (yani diktatöre) bağlayan siyasi partiler yasası, halkın iradesinin meclise son derece çarpık yansımasına sebep olup, baskın partiye yarayan, yine darbe ürünü seçim kanunu var ki, sahip olunan etnik yapı da göz ününde tutulduğunda ülkenin bugüne kadar pakistan'a dönüşmemesi mucize aslında.

    eninde sonunda yaşayacağımız daha çok kan, acı ve gözyaşı... taa ki insanlar bunun çıkar yol olmadığını iyice anlayana kadar.

    maalesef ki yeryüzünde hiçbir ülke yok ki, acı ve kan olmadan doğru düzgün işleyen bir demokrasi kurabilsin. einstein' ın dediği gibi ''yeryüzünde en çok bulunan şey insanoğlunun aptallığıdır''
  2. koşar adımlarla ilerlediğimiz olay. süreç sandığımızdan çok daha hızlı ilerliyor, arka bahçen suriye'nin yangınına körükle giderken evinin yanmayacağını mı düşünüyordun?
  3. bizim açımızdan sıkıntı yok. ben hali vakti yerinde refah düzeyi yuksek bir chp seçmeni iken; ulkenin kaynaklarının eşit adil bir sekilde dagitılmasinı, herkese is, herkese aş isterken, hatta asgari ücret 1500 tl olsun isterken bu çomarlar 1500 tl vaadini meydanlarda yuhalıyordu. türkiye pakistan olursa, alırım ailemi giderim avusturalya, yeni zelanda gibi uzak ama relaks bir ülkeye. dünyanın her yerinde geçerli diplomam var, biraz dili geliştirdim mi tamamdır. bundan sonrasinı asgari ücret alıp akp ye oy veren cahil, muhafazakar, medeniyetsiz, atatürk düşmanı %50 düşünsün. alin size siyasal islam. tadını çıkartın.
  4. olayın islamla hiç bir ilgisi olmamasına rağmen konuyu ıslam karşıtı propagandalara dönüstürüp beni zorla bu igrenc tartışmalara katilmak durumunda birakanlari gördügüm baslık.
    siz dün ıran a sallayip bugün alkış tutanlardan mısınız yoksa ?
  5. son zamanlarda siyasette yaşadığımız savrulmalar ve baskın bir siyasi figür sebebiyle göremediğimiz bir süreç yaşıyoruz: abd, ortadoğudaki bütün büyük devletleri parçalıyor.
    dünya tarihi zaman zaman çok büyük alt üst oluşlara gebe bırakılır. bu dönüşümün içinde sizin etkiniz gücünüzle sınırlıdır. ırak, suriye, mısır, türkiyede yaşanan olayları, zaman zaman sol sağ, zaman zaman alevi sünni şii, zaman zaman laik müslim gibi ideolojilerimizle yorumluyoruz. halbuki bu dönüşümü başlatan devlet ile tetikleyen güç unsurları (cia, pentagon, fsb, işid, elkaide vs) yaptıkları operasyona asla ideolojik bakmazlar. kendi çıkarları neyi nasıl gerektiriyorsa onu uygularlar. abd'nin, bir sene işidle, bir sene iranla, başka bir sene pyd ile iş tutması onun siyasetinin bir parçasıdır. bu sürecin sonunda kendisi için bir devlet beklentisi olan barzani tarafıyla, başka konseptte bir kürdistan beklentisi olan pkk-pyd, suriyedeki muhalif gruplar veya ıraktaki direnişler... hepsi zararlı çıkacaklar. çünkü abd'nin planı, parçalanmış bir ortadoğu oluşturduktan sonra buradaki çatışmaların bu gruplar arasında uzun seneler devam etmesini öngörüyor.
    barzani olsaydınız önünüzdeki 20 yılı nasıl görürdünüz? kuzeyinizde türkiye gibi, kürdistana izin vermeyeceğini söyleyen bir devlet var. güneyinizde ise abd'nin on yıl önce hedefi olmuş sünni araplar. siz, barzani aşireti olarak vaktiyle abd ile ortaklık yapmış ve bu sünni gruplara ateş açmışsınız, savaşmışsınız. şimdi bir kürdistan kurduğunuzda, bu yapının en azından türkiyenin istediği konseptte kurulmasına razı olmak zorundasınız, çünkü sünni arap grupların ittifak ettiği ülke türkiye.
    pyd açısından düşündüğünüzde yine aynı gerçek yüzünüze vuruyor. kuzeyiniz türkiye, güneyiniz ise yıllardır savaştınız sünni araplar, türkmenler ile çevrili olacak. bu durumda siz orada bir pkk kürdistanı ilan etseniz abd, rusya vs gibi devletlerin himayesinin sizin uzun ömürlü olmanıza yetmeyeceği aşikar. ki, şu anda bile durum bu.
    büyük devletler, oluşturdukları tufan sırasında bütün yerel grupların sizden bir şey istemesini kurgularlar, çünkü siz onları sürecin sonunda o istenilen şeyi vermekle motive edip, planladığınız parçalama sürecini sahada aktifleştirebilirsiniz. bugün abd'nin peşmergeyle, ypg'yle veya işid ile sahada uyguladığı parçalama siyaseti, son noktada hiçbirinin istediğinin verilmemesiyle sona erecek. çünkü, bitmeyen bir çatışma süreci isteniyor. abd merkezli büyük şirketler, karşılarında devletleri değil, güçleri daha zayıf devletmiş gibi yapıları muhatap almak istiyorlar.
    kendi ülkeme ve milletime bakınca üzülüyorum. atatürkçüsü, dincisi, sünnisi, alevisi, çekmiş silahlarını birbirlerine yöneltmişler. erdoğan değil kılıçdaroğlu, davutoğlu değil bahçeli başımızda olsaydı dışpolitikada neyin farklı olabileceğini düşünüyordunuz? şayet biz esedle ittifak yapmış olsaydık muhalifler türkiyeye saldırmayacak mıydı? veya abd ile 1 mart tezkeresinde irak'a girseydik, el kaide bugün patlayan bombaları patlatmayacak mıydı?
    görünen köy klavuz istemez. türkiyenin, ırakın, iranın, suriyenin yönetmediği bir tufanla karşı karşıyayız. bu tufan, bazı devletleri yok edip güçlerini zayıflatmak üzere başlatıldı, bazıları ise sadece gücünü kırmak üzere. biz ikinci sınıftayız, tabii "şimdilik".
  6. Bu konuda Fehim Taştekin'in iki yıl önce yazdığı çığır açıcı bir köşe yazısı var. Özellikle Türkiye'nin Suriye'deki "ılımlı muhalifleri" silahlandırmasıyla gelecekte bu grupları kontrol edemeyeceği tezinden yola çıkan yazı, Pakistan'ın deneyimleri ışığında Pakistanlaşma teriminin arka planını da anlatıyor. Yazı için:

    Ziya-ül Hak mezarından Suriye fatihlerine fısıldıyor
  7. olmak için depara kalktığımız. bu gidişle fazla sürmeyecek hatta pakistan olmayı pakistandan öğrenecek değiliz deyip ondanda beter olacağı. apaçık
    ryu
  8. 2023'te dünyanın en büyük 10 ekonomisi olmaya çalışan ülkenin, (insanın yazdıkça gülesi geliyor.) 2023 yılında pakistan olacağının göstergesidir. insanlar zenginleştiğini zannedip lüks akıllı telefonlara para bayıyorlar, üretmeden yüksek binalar dikiyorlar, yarını düşünmeden gittikçe kutuplaşıyoruz. bir yanımız iktidara güce yapıyor, öbür yanımız atatürk görüntüsündeki adama 2016 yılında, ben size dogma düşüncelere bırakmıyorum demesine rağmen, dert yanıyor. durum böyle iken her gün bir şehirimizde bomba patlıyor, insanlar şehit oluyor, daha önce saygı duruşunda yuhalanmalırın duyulduğu statlarda şimdi maç bile organize edilemiyor. insanlar her ne kadar türk milleti neleri atlattı dese de emin olun suriyeli çocuğun dediği gibi "bir gün bu duruma düşeceğimize hiç inanmıyorduk" diyeceğimiz günler uzak görünmüyor.