1. sabah 8 de uyanıp acele kahvaltı yapıp ( simit- meyvesuyu ikilisi ) okula gittim. 12 'ye kadar ders .. ardından acıkmışlığın vermiş olduğu aceleyle okul yemekhanesine doğru yol alınır. 3'teki ders beklenir mi ? tabiki de hayır. ve hemen yurda geri dönülür ve uyunur ( yaklaşık 3 saat) uyanınca ispanyolca çalıştım. akşam yemeği... anlıyacağınız boşa dönen çarklar her geçen gün yavaşlıyor insan ömrü gibi....
  2. okula gitmedim , tüm gün uyudum çünkü yağmur yağıyordu gerçi hala da yağıyor... neyse sanırım biraz kitap okuma vakti
  3. istanbul'dan izmire yaz tatiline geleli 2 gün oldu. aileden fazla ilgi görünce insan bi değişik oluyor. gel gör ki hala derslerden kaldığımı söylemedim. ama dersler yerine gezmeyip ingilizce ve birazda ispanyolca çalıştım tüm sene boyunca. neyse günlük besmele çekip gidip söyleyelim...
  4. canım bütler için şu ramazan ayında izmirden istanbula o kadar yol çekilir mi diye düşünürken hergün bir sınavdan kalmamım açıklanmasından sonra artık hayat çekilmez bir hal aldı. sanırım evde oturup asosyal mi olsam diye düşünüyorum. hayatının en güzel döneminde kariyer peşinde koşmak gerçekten çok saçma geliyor ama elden de bir şey gelmiyor :(
  5. dün akşam saat 20:00'daki mecidiyeköy cevahir avm'deki devlet tiyatrosuna biletini almıştım. ilk perde başladı, benim tabi birşeyden haberim yok. yan koltuk boş idi. oyuna 10 dakika verilen aradan sonra 2 kız arkadaş geldi yan koltuklara. bir tanesi geçerken ayağıma çarptı ben o an telfonumda bir şeye bakıyordum.yavaşça kafamı kaldırırken herşey bir anda ağır çekimde işlemeye başladı. affedersiniz diyen bir kız. g 17 numaraya oturdu ve 2. perdedeki tüm konstrasyonumu bozdu. üzerinde grimsi kısa spor bir hırka ve kot pantolon vardı.sanırım ilk görüşte aşk dedikleri bu olsa gerek.

    g19'dan g17'ye selam olsun.
    edit: bir şekilde bu mesajımı görürsen ulaş bana