1. gezinin boyutunu istediğin gibi ayarlayabildiğin mükemmel bir bilet/program. ilgiye ve parana göre süresini ve kalitesini değiştirebiliyorsun. kimilerinin dediği gibi ne kokmuş bir şekilde ne de böbreğini satıp dönüyorsun. ama gitmeden önce araştırma yapılmazsa olmaz. binlerce site var bilgi alınacak en azından bir göz atmak gerekli.

    -sırtçantalılar topluluğu hem türkçe hem de yurtdışından temin edebileceğiniz katalog ve kitaplar için yardımcı oluyor.
    -interrail.net hem bilgi hem forum için inanılmaz iyi bir kaynak. feribot ücretleri, rezervasyon masrafları ve rotalar için sürekli güncel ve detaylı bilgiler veriyor.
    -thorn tree bilet ve gidilecek yerle ilgili bilgilerle dolu bir gezgin sitesi.
    -boots'n all festival ve ilginç yerler hakkında bilgi alınacak bir site. ama ilk interrail gezisi için doğru kaynak olmaz daha profesyonel gezginlere yönelik.
    -hosteller için de farklı pek çok site var. tabi ki tüm hostellere ulaşılmasa da fikir edinmek için kullanışlı olur.

    bunlar dışında inanılmaz eğlenceli, alışkanlık haline gelecek bir aktivite. bir yerde dünya haritasını şehrin krokisi gibi görün diye bir söz duymuştum. bu programla o deneyime ulaşıyorsun. yurtdışına çıkmanın öyle büyük bir olay olmadığını, yerinden kalktıktan sonra her şeyi yapabileceğini görüyorsun. başta da söylediğim gibi paran kadar gezdiğin için iyi ayarlamalısın. interrail bileti alıp pansiyonlarda görece daha lüks denebilecek hostellerde de kalabilirsin, çadırda da. bu yüzden birden çok şey yapabilme imkanı tanıyor. benim önerim ilk interrailda ülkeleri üstünkörü gezmeniz. her şehre, her şehrin her ayrıntısına dalarsanız çok stresli olur. her yeri görmek zorunda olmayacağını kabullenip çıkmak mantıklı. başkent ve bir şehir şeklinde gezdim ilk seferinde. herkesçe bilinen müze, park, kafe, kütüphane derken hevesimi aldım. en azından gitmedim görmedim demeyecektim. ikincisi için deneyim kazandım gözüyle baktım. ikincisine daha planlı gittim. gideceğim şehirleri belirledim. göz önünde olan yerlerden farklı olarak biraz daha kenarda kalmış yerleri keşfetmeye çalıştım.
    her şeyden çok özgüven kazandım. bir yerlere anne baba planıyla gitmiyordum. kendimi planlarıma ayarlamalıydım. büyüttüğüm şeyler gayet ulaşılabilirdi. bir şeylerin altından kalkabilirim hissini tatmıştım ve o yaşım için çok önemliydi bu. bir de kriz yönetimi denen o kavramla tanıştım. her şey güllük gülistanlık değildi. paris'te para çekmenin büyük hata olduğunu, unicredite çok da güvenmemem gerektiğini, münih'teki tüm happy hourları öğrendim. ama işin özü çok güzel bir deneyim. güneye yaz kampına gidince bir şeyler yaptık sanmamızın ne çocukça olduğunu öğretir. farklı farklı insanlarla ve kültürlerle teması ne kadar erken yaparsak o kadar iyi. tanıştığım her öğrenciye bunu nasihat ediyorum. cüzi miktarlarda bile çok eğlenilir.
    sezgi

mesaj gönder