1. bu anlatacaklarım yüzünden kendimden iğrendiğimi belirterek söze başlıyorum.

    bayram öncesi arkadaşımla kafamıza göre bir ege turu yapalım dedik. arabaya çadır vs. malzemeleri koyduk yola çıktık. ilk günün akşamı altınoluk'a vardık ve çadırı kurduk. bira-midye alıp sahile oturduk. ben bir tane içip kendimi midyelere verdim. arkadaş o sıra 5-6 tane içti. sarhoş olunca bir şeyler yedirmeye götürdüm bunu kafasını toplar diye. yol üstünde bir türkü bar gördü girelim diye tutturdu. girdik, iki bira daha içti. saat de 2 falan olmuştu. ben artık uyku moduna geçtim ve çadıra gidip yattım.

    çadır kurduğumuz kumsalın hemen arkasında evler var, vakit de geç olduğu için etrafta tuvalaet falan yoktu. "kamp hayatında olur böyle şeyler" deyip yarı dolu su şişesinin içine işeyip çadırın bir köşesine zulaladım. saat 4 civarı arkadaş geldi 5-6 bira daha içmiş. iyice zil zurna sarhoş. uyumaya çalışıyorum ama sarhoşla kıç kadar çadırda uyumak da çok zormuş. kolunu enseme atıyor, bacağını belime doluyor falan...

    arkadaşa söve söve uyumak için arabaya geçtim. uyumaya çalışım. sabah kalktık, denize falan girdik. sonra yola devam etmeye karar verdik. çadırı topluyordum ki, o malum su şişesini gördüm.

    artık yarısına kadar dolu değildi.

mesaj gönder