1. militarizm kavramı ilk olarak 1860'larda fransız anarşist düşünür pierre joseph proudhon tarafından kullanılmaya başlamış. açık radyo'da açık dergi programında ayşe gül altınay şöyle tanımlamış militarizmi:

    "en geniş anlamıyla, bir toplumun, bireyin veya kurumun kendisini 'sivil' değerlerle değil 'askerî' değerlerle tanımlaması, sosyal, kültürel, siyasi ve ekonomik pratiklerini bu değerler etrafında örmesidir."

    peki bir toplumda militarizmin ve militarist değerlerin, toplumun belirleyici ve egemen değerleri olarak algılanmasından kim sorumludur? bu soruyu yalnızca "ordu ve devlet" diye yanıtlarsak hataya düşmüş oluruz. ayşe gül altınay, bu soruyu aşağıdaki şekilde yanıtlıyor:

    "bir toplumda böyle bir yayılma varsa bundan kim sorumludur? şüphesiz, yalnızca askerler değil. orduyu, savaşmayı, askerî değerleri tüm diğer değerlerin üzerinde tutan veya tutulmasını sorunsallaştırmayan 'siviller' de militarist ideolojiye katkıda bulunuyorlar demektir."

    mesela çocuğunu savaşta/askerde kaybettiğinde "vatan sağ olsun", "her türk asker doğar" ya da "ordu-millet" diyenin de; "bekası" için devletin suçlarına göz yumup, askeri darbeleri her ne sebeple olursa olsun alkışlayanın da, "halkı askerlikten soğutmak" gibi suçları onaylayan "sivil" bireylerin de sorumluluğu var militarist değerlerin toplumun her hücresine sirayet etmesinde.

    "yok ben asker olarak doğmadım. öldürmeyeceğim, ölmeyeceğim, kimsenin askeri de olmayacağım. benim adıma öldürmeyin." diyebilmek gerekiyor sanırım.

mesaj gönder