1. geçen hafta bursa denilen yobaz yuvası diye tanımlayabileceğim akp'nin oy depolarından birine gittim. otobüse binerken mi yoksa inmeden önce tecavüze uğradım anlayamadım. tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya çalışayım dedim olmadı. insanların arasında tost olmuşken kim dayadı arkadan bilemiyorum. ama burada insanların bir suçu olmadığını anlamam uzun sürmedi. kalabalıktan nefes alamıyorum son bir hamle yapıp kendimi bir adım sola attım. bir kadına arkadan dayarken buldum kendimi. noluyor lan kadını taciz ediyorum diye uzaklaşmaya çalışıp kıpraştıkça kadın daha çok huzursuz oldu. kaderime razı kadının götünün içinde yola devam ettim. insanlar durumu kabullenmiş sıradan kabul ediyorlar olayı. insanlığımdan utandım.

    neyse konuya gelirsek bir hatunla buluşup nezih bir mekana gittik. oturuyoruz gelip bakan yok. garsona seslenip sesini duyuramayan ezik adam pozisyonunu yaşadım bir süre. sikerim böyle mekanı da böyle şehri de deyip siktir olup gitmeyi düşünürken yanımdaki afet hatunu bırakmak istemediğimden akıllı telefonumu kullanmaya karar verdim. evet sanırım zenginim ve akıllı telefonum var. mekanın telefon numarasını bulmam zor olmadı. aradım ve bir siparişim olduğunu söyledim dışarıya sipariş gönderemiyoruz dediler ben ise yirmi yedi numaralı masada olduğumu ve bir garson istediğimi söyledim. sonra işletme sorumlusu geldi özür diledi ve herkesin ortasında garsonlara bağırıp çağırmaya başladı. ben naptım lan ben diye yerin dibine girdim. en son ne bağırıyorsun lan adamlara dedim suçlu ben oldum. bir süre tartıştım adamla ve mekanı terk ettim. sonrasında orta asya şehri yobaz yuvasında rahat edemeyeceğimi anlayıp bir avrupa şehrine gitmeye karar verdim. aldım hatun kişisini kutsal topraklara götürdüm. eskişehir'de insan gibi yedik içtik eğlendik. böyle bir anım

mesaj gönder