1. neredeyse her gün inşaatlarda madenlerde tersanelerde yol çalışmalarında fabrikalarda atölyelerde bilumum iş yerlerinde sahalarında göz göre göre acımasızca katledilen işçiler neyin bayramını kutlayacak? bence birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kavramak lazım.

    mesela, bayram kutlansın diye mi tatil ilan ettiler? sanırım en başta şöyle düşündüler: serbest bırakalım bakalım, hem şirin görünürüz hem de festival karnaval piknik havasına bürünür, içi boşalır lay lay lom halay çekip dağılırlar. baktılar kazın ayağı öyle değil, bu özgürlük havası toplumsal muhalefeti canlandırabilir, eylemler büyüyebilir, hemen yasaklar geri geldi. tatille beraber ulaşımı büyük ölçüde kısıtlamaları fiili bir sokağa çıkma yasağına, geçici bir sıkıyönetim uygulamasına dönüşüyor adeta. böylelikle herkes evinde otursun, sokağa çıkan az sayıdaki insan da şiddetle bastırılsın ve etkili kitlesel eylemler yapılamasın istiyorlar.

    gelelim işin siyasi mahiyetine. patron ile işçi arasındaki gerilim, biz ona bölüşüm diyoruz, her zaman ve her yerde siyasi bir meseledir. biraz kaba bir tarife indirgemeyi göze alarak, siyaseti ekonomiye esasen de bölüşüme karar veren süreçler ve işler bütünü olarak da okuyabiliriz. dolayısıyla siyasetten azade, beyaz yakalılar badminton oynasın, sanayi işçileri de tatlı tatlı 1 mayıs kutlasın filan olmaz, olamaz.

    memlekette işçi olduğundan habersiz bilinci bulanmış genişçe bir kitle var gibime geliyor. işçi, 1 mayıs deyince akıllara imalat sanayiindeki mavi tulum giyen fabrika çalışanları, soma madencileri, kazma kürek kanalizasyon çalışması yapan iski personeli geliyor. bana göre geçimini sağlayabilmek için emek gücünü satmak zorunda olan her çalışan, işçi sınıfının bir mensubudur. işçi sınıfını belirleyen, diğer sınıf ve katmanlardan ayrıştıran özellik ücretli işgücü konumunda olmasıdır. tüik verilerine göre türkiye toplumunun yaklaşık %70'i bu durumda. akbank genel müdürlükte, toyota'nın satış pazarlama departmanında, falanca yazılım şirketinde çalışanlar da işçi. farklı ücretlere, özlük haklarına, refah unsurlarına sahip olmaları, ağızlarına birkaç parmak bal çalınıyor olması bölüşümdeki konumlarını değiştirmiyor.

    demem o ki, 1 mayıs baretli önlüklü kavruk yüzlü cefakar amcalara ilişkin bir gün değil hepimizi kapsıyor, ilgilendiriyor, tabiri caizse ırgalıyor.
    mutlu

mesaj gönder