dizisinin ilk sezonunu büyük bir coşku ve beğeniyle izleyip, yine aynı coşku ile orjinal dilinden okuduğum fakat benim için büyük bir hayalkırıklığından öte gidemeyen eser!

zaten daha önceki denemelerimden mütevellit neil gaiman'a bir önyargım, o önyargı ki neil gaiman'ın "iyi konu bulan fakat bu konuyu kötü işleyen" yazarlardan biri olduğuna dairdi, beni kitaba, dizisine karşı duyduğum tüm coşkuya rağmen temkinli yaklaşmaya itiyordu. kitabı elime aldım, kolay okunduğundan dolayı seri seri okudum, fakat dizisinin sahip olduğu imgelere, sahip olduğu o betimsel şölene, o görsel-işitsel öğelerin ahengine, kitap hiçbir, bakın altını çiziyorum, hiçbir açıdan yaklaşamamıştır. anlatımın bölük pörçüklüğü, sanki dur-kalk yapan bir araç gibi, bir hızlanıp bir duraklaması, hızlandığında da düzgünce hızlanamayıp yalpalaması... böyle bir fikre, kendisinden inanılmaz derin, inanılmaz haz verici bir edebiyat yapıtı çıkabilecek böylesi bir fikre ne büyük ihanet! artık iyice eminim ki neil gaiman yazmayı beceremeyen yaratıcı bir adamdır! eserin taslağını, senaryovari şekillerle ortaya koymalı ve geri kalanını "stil" nedir bilen zihinlere bırakmalıdır. onun bu ihanetinden sonra, kendisini yazar olarak görenleri dahi küçük görmeye varacak bir öfkeye gark oldum.

vakit kaybı! umut ediyorum tüm olumsuzluklara rağmen dizisi çizgisini koruyacak ve kitabının onurunu kurtaracak!