• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.67)
itiraflarım - lev nikolayeviç tolstoy
kötüyü değil, kütülüğü yok etmeli. iyi insanlar ancak böyle çoğalır. tutuşturan elle değil, kıvılcımla mücadele etmeli. iyilik istiyorsak eğer dünyada, ateşi kıvılcımken söndürmeli.
(tanıtım bülteninden)


  1. tolstoy un dini inanç yolculuğunu detaylarıyla anlattığı eseri. pozitif bilimlerle inançlı olmak arasında bağ kurmaya çalıştığını ancak bunun mümkün olmadığını aktarıyor. inançlı insanların hayatlarındaki mutluluktan etkileniyor i ancak orada da tam olarak inancı bulamıyor. inanç tam da adı gibi yolun sonunda içinden gelen bir güdü olarak var oluyor tolstoy'da.
  2. tolstoy'un 50li yaşlarında yazdığı kitabı itiraflarım, gençlik yıllarından o yaşlara kadar hayata ve inanca bakışını anlattığı kitaptır.
    ilk başlarda inançtan ve dinden çok uzak durmuş, akılla hayatın anlamını bulabileceğini düşünmüştür. bu uğurda sürekli araştırmalar yaptığını yazmaktadır ve bazı filozofların hayatın anlamıyla ilgili görüşlerine de yer vermiştir kitabında. fakat en sonunda akılla ulaştığı tek sonuç 'hiçlik' olmuştur. intihar etmesi gerektiğini düşünmekte ve edemediği için kendisini hayatta tutan başka bir güç olduğuna inanmaktadır. kitabın son kısımlarında ise hristiyanlıkla ilgili incelemelerini ve inancın yanlış ve doğrularını bulmaya çalıştığını anlatmaktadır.
    tolstoy'un hayatın anlamını sorgulama biçimi ve vardığı sonuçlar ne kadar doğru tartışılabilir tabi ki fakat okunmaya değer olduğu bir gerçek.
  3. karınca hicaza yol alacakmış demişler varamazsın karınca "hiç olmazsa yolunda ölürürüm" demiş tolstoy gözümde o karıncadır
  4. gerçekten çok samimi bir anlatımı var. itiraf gibi itiraf diyebileceğimiz türden. özellikle tanrı'nın varlığını anlamlandırdığı kısmı benk çok etkilemişti.
  5. yanlış hatırlamıyorsam maximum 150 sayfalık bir kitap ve ben bu kitabı 1 ayda bitirdim. o kadar sıkıldım ki okurken kendimi paraladım. sonradan anladım tolstoy bana göre değil.
  6. din-allah olgusu üzerine kafayı taktığım bir dönemde -hatta bunun için o dönem alkolü bile bırakmıştım- elime aldığım 2 günde bitirdiğim, tolstoy'un varoluş amacını sorgulayan-yaratıcı arayışı ya da anlamlandırmaya çalıştığı kitap. kendisinin hissettiği şeylerin o dönem benimkilerle örtüşmesi kitabı daha da anlamlı hale getirmekle kalmayıp psikolojimi de alt üst etmişti. velhasıl okunması gereken başyapıtlardan.
  7. türkçe okunması uygun olmayan kitaptır. 12 yayınevinden görücüye çıkmış bir eser; fakat gelin görün ki çoğunun çevirmeni belli değil, belli olanlarınsa hangi dilden çevrildiği meçhuldür. 2 liraya sıfır kitap olabilir mi, hem de çeviri? telif müddeti geçmiş eser diyen olursa peşi sıra sorulacak sorular bellidir. bunun çevirmeni ne yer, editörü ne içer; en önemlisi bu ödemeleri yaptıktan sonra 2 liralık kitabın satışıyla yayınevi nasıl döner? türkiye'de 8-9 liradan aşağıda fiyatı olan kitaplara itibar edilmemesi -bu da kitabın sayfa sayısının 120, hatta 100'ü geçmediği durumlar için geçerli- gerektiği kanaatindeyim, ben naçizane öyle yapıyorum.
    aslına bakılacak olursa bu, türkiye'nin en temel problemini teşkil eden meseledir. efendim, birileri çıkıp televizyonlara bas bas bağırıyor, ''halkımız okumuyoor'' diye; veryansın ediyor sözde. öteki bir entelektüel çıkıyor, ''memleketimizin aydınının hali içler acısı!''. iyi güzel de görmüyor musun kitap diye basılan paçavraları. eeeyy, halkı veya kendi zümrenden insanları karalayarak ışıkları üstüne çekmeye çalışan münevver, sen bu ülkenin matbuatına ne tür bir katkı yaptın da öteki üzerinden bir eleştiri dili inşa ediyorsun? bence bu konularda tek eleştiri hakkı da kendine rehber bulamayan -derdi bu olacak tabii ki- öğrencilere düşer.
  8. tolstoy'un bütün hayatını baştan sona sorguladığı bir başucu kitabıdır. kitapta felsefe ve terimleri çok bulunduğundan dolayı ağır bir içeriğe sahiptir. tolstoy, kitap boyunca neye inanması gerektiğini, nasıl yaşaması gerektiğini ve hayatın anlamını sorgulamıştır.