1. sene 1998... cumhuriyetin 75. yılı... kutlamalar gırla. hangi kanalı açsak bu marş çalıyor... haliyle ufacık bir çocuk olarak ezberliyorsunuz siz de... babam kaymakamla birlikte ankara'ya gitmiş, 75. yıl kutlamalarına katılmış, bir hafta kadar orada kalmış... ufağım tabi, insan özlüyor, bekliyor... annem televizyonun karşısına oturtuyor ve geçişleri, kutlamaları, seremonileri dikkatli izlememi, babamı görebileceğimi söylüyor, öyle avutuyor beni (bkz: gülücük) sanki genelkurmay başkanı, ya da kabinede görevli bakan mı babam da, onu televizyonda göreceğim demiyorum tabi, safız o sıralar, heyecanla izliyorum tüm geçişleri... 5 yaşında yokum daha... ama çok iyi hatırlıyorum pür dikkat izlediğimden o törenleri... hatta hiçbir töreni o kadar net hatırlamıyorum, şu ana kadar... katıldıklarımı bile...

    şimdi bakıyorum da, o günlerden geriye hatıra olarak babamın bana ankara'dan getirdiği şeylerden çok azı kalmış... saat, rozet, flama, fotoğraflar, oyuncaklar... çok azı kalmış... dile kolay 18 sene olmuş... ama o saat hala duruyor, hatta siz sevgili sözlükçü arkadaşlarla paylaşmak istiyorum o saati. çocukluğumdan beri odamdaki duvarda duran o emektar saati... http://i.hizliresim.com/E5OZq9.jpg

    beni gaza getiren, beni 18 yıl önceki o çocukluğuma götüren bir yapısı var bu marşın... babasını özleyen, onu televizyonlarda arayan gözlerle milli törenleri izleyen o ufak 4-5 yaşımdaki halime...

    gecenin bu yarısı bu entryyi girme sebebim ise, az önce babamla konuştuktan sonra o saati çöpe attığını söylemesi ve beni derin üzüntülere gark etmesi...

    o saati atarak çocukluğumu, hatılaralarımı, babası ankara'ya her gittiğinde onun önemli bir iş yaptığı düşüncesiyle avunan, babasını heyecanla bekleyen çocuğu, bir çocuğun babasından aldığı en kıymetli hediyeyi, henüz 4-5 yaşındaki bir çocuğa vatanı, cumhuriyeti ve atatürk'ü öğreten ilk ögeyi atmış oldu aslında... gerekçesi ise "çok eskimişti zaten..."

    ben ilerde evime asmayı hayal ederken o saati,
    hatıralarını çocuklarıma anlatmak isterken hem de...
  2. sözleri faruk nafiz çamlıbel ve behçet kemal çağlar tarafından yazılan ve cemal reşit rey tarafından 1933 yılında bestelenen marştır.
  3. insanların düşünce ve davranışlarını etkileyen mesajların,marşların sadece türkiye'ye özgü olduğunu sanan cahillerin hezeyanına neden olmuştur. tarihi dönemin koşullarına göre ele almazsan, böyle yanlış düşüncelere kapılırsın cahil kardeşim.

    mesela günümüzde de, geniş bir perspektifle dünyaya bakmayıp, bütün kötülüklerin türkiye'ye özgü olduğuna inanan ve suçlu suçsuz demeden,kendi toplumunu aşağılayan bir kesim var.
  4. o yillarda butun dunyanin ayni kafada olmasi, kisitli imkanlarla cok guclu devletleri yenmemiz ile cok da dogru satirlara sahip olan marş. klise bi laf olacak ama bu memlekette her seyi savunabilirsiniz, turkluk haric. o zaman fasist olursunuz cunku.
  5. istiklal marşının dini niteliğinin ağır basmasından sanırım sol kesim tarafından overrated bir şekilde benimsenmiş marştır.
  6. 2002 yılına kadar neredeyse tüm uluslararası karşılaşmalarda milli marşın alternatifi olarak kullanılan bu marş, son 14 yılda yerini mehter marşına bırakmanın burukluğu ve bir o kadar da unutulmuşluğu içindedir. bu işe en çok üzülen de kenan doğulu'dan başkası değildir. marşın çok ekmeğini yedi çook..

    marşta beyleri rahatsız eden kısmı ilk kıtasından ziyade 2. kıtasıdır. (bkz: )

    bir hızla kötülüğü geriliği boğarız,
    karanlığın üstüne güneş gibi doğarız.
    türk'üz bütün başlardan üstün olan başlarız;
    tarihten önce vardık, tarihten sonra varız.

    marşın teması ve sözleri 2016 yılından bakıldığında fazla kemalist görünse de, yazıldığı dönem içinde ülkenin en çok ihtiyaç duyduğu duyguları yaratmaya ve pekiştirmeye çalışılması bakımından anlaşılabilirdir.üstelik güftesi de bestesi kadar başarılıdır.
  7. demir ağlarla ördük dizesi ilk on yılda yapılan en güzel işlerden birine dikkat çekmekte olup sonradan ülke olarak nasıl ilerleyemediğimizin göstergesidir.
  8. yıllar süren zorlu savaşlardan(gerek gerçek savaş gerek gericilikle, olanaksızlıklarla olan savaş) alnının akıyla çıkan, dağılmış satılmış bir yurdu çağdaş uluslar düzeyine çıkaran halkın marşıdır.
  9. yani sonuç olarak yazıldığı döneme göre normal bence çok da şey yapmamak lazım.
  10. youread'teki ilk yorumunun böylesine desteksiz ve gerici olması youreads için büyük şanssızlık olan marş.