1. bu yürüyüşte ortaya çıkacak olan yapmacık birlik ve beraber duygusunun 2-3 ay içinde unutulacağını tahmin ettiğim yürüyüş. evet yapmacık.

    sırf basit bir futbol uğruna birbirini öldürenler bunlar değil sanki? pamuk gibi taraf bunlar canım. hiç olur mu öyle şey. zaten her maç sonrasında polis beklemiyor, değil mi? çünkü kimse kavga etmiyor, cici çocuklarsınız siz.

    hatta 10 aralık 2016 dolmabahçe patlaması’nda hayatını kaybedenler de polis değildi. oraya taraftarları korumak için gelmemişlerdi, di mi?

    söylemek istediğim, normalde sürekli kavga eden, birbirini öldüren/darp eden/yaralayan/sakat bırakan aptal taraftarlar bunlar. ve o gencecik polisler bu aptallar ordusu korurken öldü.

    niye mi aptal diyorum? çünkü bu taraftarlar birkaç ay sonra her şeyi unutucacak ve maçlarda hır gür çıkartmaya, adam öldürmeye devam edecekler. “sırf bizler kargaşa yaratmayalım diye bekleyen gencecik polisler öldü. bundan sonra maç sonlarında kavga etmemeliyiz” demeyecekler örneğin. keşke diyebilseler.

    türk futbol taraftarı bu tıynettedir. fazlası değildir. yürüyüşleri de son derece sahte, yapmacık, samimiyetsizdir.
  2. maç olmasaydı (veya kavgacı taraftar olmasaydı) o kadar çok polisin o noktaya toplanmasına da gerek kalmayacaktı. kendi karakollarında olacaktı hepsi. dolayısıyla terör saldırısı olsa bile karakol daha güvenli olduğu için bu kadar insan ölmeyecekti belki.

    öte yandan “yürüyüş sayesinde barışlar” demek de patlamaya biraz lütuf muamelesi yapmak oluyor. ne yani, bunların barışması için 44 insanın ölmesi mi gerekiyordu? sırf barışmak için 44 kişinin öldüğü bir bombalı saldırıyı bekleyen taraftardan ne hayır gelir?

    3-5 ay sonra bunların bir vukuatını göreceğimize eminim. hani şu çok pöpüler yenikapı ruhu nasıl dağıldıysa bunlar arasındaki birlik de öyle dağılır.