1. başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelere bakmak bile başkanlık sisteminin bize gitmeyeceğinin ispatı olur.

    başkanlık sistemiyle yönetilen devletler arasında, amerika haricinde hiç bir devletin kendine hayrı yok dostlar. yani böyle bir şekilde yönetilirsek işlerin vaat edilenden daha kötüye gideceğine bir işaret olmalı bu.

    şöyle bir baktım da, amerikanın güdümünden çıkmak için mücadele veren orta ve güney amerika ülkeleri, orta ve batı afrika ülkeleri ve orta asya ülkelerinde kullanılan bir sistem olarak gözüme çarptı.

    bir de avrupa devletlerine baktım; onlarda bizim gibi parlamenter sistemle yönetiliyorlar.

    evet, düz mantık ama bundan fazlasını anlatmaya çalışarak kendimi boşu boşuna yormak istemiyorum. çünkü bu sistemi savunanlara karşı düz mantıkla hareket etmek bile fazla.
  2. bugün yıldırımın yaptığı açıklamaya bakacak olursak hiç de şaşırmayacağımız üzere bahçeli tarafından akp'ye hediye edilecektir. kısa bir süre içinde referandum açıklması da yapılır.

    işin garip tarafı bu sistemin tam da ekonomik bir çöküşün, siyasi çalkantıların, ohal'in, dış siyasetteki sıkıntıların baş gösterdiği bir dönemde gelecek olması. adamlar acaba bakın başkanlık geldi, dünya güldü denileceğini mi hesaplıyorlar bilmiyorum ama bu adamların kafasıyla daha da kötüye gidecek olan sorunlar akp'yi yıpratacaktır en başta.

    gelsin mi gelmesin mi tartışırım ancak şu bir gerçek ki adamlar başkanlık sistemi kabul edilmezse ülkeyi bok edip başkanlık gelseydi böyle olmazdı diye ağlayacak, millet de bunu yutacak.
  3. üstü kapalı şekilde yıllardır var olan mevcut yönetim sistemimizin isimlendirilmesidir.
  4. ben hukukçu değilim, anayasadan anlamam, anayasa değişikliği ülkemize ne getirir ne götürür bilemem diyen arkadaşlar varsa lütfen okuyun efendim. kemal gözler hoca bilale anlatır gibi anlatmış her şeyi.

    http://www.anayasa.gen.tr/elveda-anayasa-v1.htm
    sari
  5. günümüzde iktidarın(cumhurbaşkanının) ülkemize getirmek istediği yönetim sistemi. iyi mi olur kötü mü bilemem ama ilber ortaylı "bizim ülkemize uymaz." diyorsa bir bildiği vardır diyor ve bu sistemin gelmesini istemiyorum. bu sistemi uygulayan ülkeler arasında en bilineni tabii ki abd. onun dışında uruguay, brezilya ve güney kore de bu sistemle yönetiliyor.
  6. başkanlık sistemi, hükumet başkanının aynı zamanda devlet başkanı olduğu ve yürütme erkinin yasama organından bağımsız bir şekilde yönetimde bulunduğu, cumhuriyete dayalı bir hükumet sistemidir. başkanlık sisteminde yasamanın yürütmeyi fesh etme yetkisi yoktur. yasama, yürütme ve yargı organları arasında kesin bir ayrıma ve dengeye dayanan, yasama ve yargı organlarının demokratik denetimi içinde, yürütmenin iktidar olanaklarını genişleten bir hükumet sistemidir.

    bugün başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerin hangisinde hukuk sistemi bizim ki gibi yürütme organının himayesi altına alınmaya çalışılmaktadır? dikkat edileceği üzere " yasama, yürütme ve yargı organları arasında kesin bir ayrıma ve dengeye dayanan..." cümlesi; korkularımızın nedenidir. çünkü şu an ki sistem başkanlık olmadığı halde bile, üçlü dengenin ne kadar bozulduğu ortadadır.
    başkanlık sisteminin faydalarından gösterilen kuvvetler ayrılığında ise başkanlık ve yasama iki ayrı paralel yapı gibi davranıp birbirlerini denetlerler. böylece olası bir suistimalin ve görevin kötüye kullanılması önlenmiş olur. lakin bizim tek adamı hangi yapı denetleyebilecektir? yürütme-yasama-yargı üçlüsünün açıkca bozulacağı açıktır.

    başkanlık sisteminin üç asli özelliğinden olan:
    * başkanı halkın seçmesi,
    * yürütme organının tek kişiden meydana gelmesi,
    * yürütmenin yasamanın güvenine dayanmaması.

    yapıları tek adama verilecek gücün boyutunu gözler önüne sermektedir.

    şu an türkiye'de teorikte değil fakat faaliyette fransa'daki gibi bir yarı başkanlık sistemi vardır. ki bunu cumhurbaşkanı gözümüze soka soka uygulamaktadır. ayrıca malum şahsın bilinen davranışlarından; başkanlık uygulamasının yozlaşacağını düşünmek çok da abesle iştigal değildir. önemli olan iç güvenlik paketiyle tamamen polis devletine bürünen güzel ülkeme, başkanlık sistemi de geldiğinde neler olabileceğini düşünmektir.

    fazlaca otoriter rejime yönelim vardır. sisteme geçmeye çalışan hemen hemen her ülkede sistem otoriter rejime dönmüştür.

    ya da direkt kestirmeden (bkz: türkiye'den siktir olup gitmek)
    hubot
  7. ancak anayasa hukuku alanında sağlam bir tedrisattan geçmiş insanlar tarafından layıkıyla tartışılabilecekken, seçimde neyi oylayacağını bile bilmeyen insanların "iradesine" sunulan sistem.
  8. başkanlık sistemi doğru ve sistemli uygulandığında, yani türkiye'deki gibi dikta rejimi kurmak amacında olmadığında iyi ve geçerli bir sistemdir. öyle her derdin devası değildir. kaldı ki başkanlık sistemini kurmak bizde tek adamcılığı kökleştirip demokrasiyi yok edebilir.
    devlet bu sistemi zorla halkın önüne süremez. zamanında parlamenter ve demokratik bir sistem kurulmuş, daha kurcalamanın manası nedir? eskiden devletin uygulamalarını kendi yaşamına aykırı bulan veya devletin kişinin özgürlüğüne müdahalesinden rahatsızlık duyan insanlar bir dağın başına çekilir, devlet otoritesinden uzak yaşarlardı. böylece kendi hallerinde ve özgürce bir yaşam sürerlerdi. ama günümüzde devletten kaçma veya devlet otoritesi olmadan yaşama imkanı kalmamıştır, sistemli ve özgür bir yaşam herkesin hakkıdır. insanlar ya "devleti" ve "siyasi hayatı" en özgür şekilde denetim altında tutup demokratik biçimde yönetecekler, ya da cahil çoğunluğun verdiği yetkiyle devletin kendilerini ve yaşamlarını en arzu etmedikleri bir şekilde biçimlendirildiğini görmek ve buna katlanmak zorunda kalacaklar. cahillik ve sorgulayıcı düşünceden yoksunluk, insanların zorba yönetimler altında kendilerini mutlu hissetmeleri için muazzam olgulardır.

    devlet, halkın neyi istemesinin daha iyi olacağı yönünde herhangi bir anlayışı özendirmemelidir. bunun yerine devlet; bireyin isteklerini, özgürlüğünü ve seçme hakkını koruyacak bir yasa uygulayıcısı olmalıdır. devletin üstlenmesi gereken, bireylerini korumak ve onları olabildiğince özgür kılabilmektir.
  9. eğer gerçekten erkler arasında sert bir ayrım olacaksa desteklenmeli. ama işte hayallerdeki başkanlık sistemi ile düşünülen türk tipi başkanlık sistemi arasında dağlar kadar fark var.
  10. hayırlı olsundur.