1. benim de gerçekleştirdiğim eylem olmakla, birikimdir nedeni. o 'bir anda'ya gelene kadar bir çok olay olmuştur, lafı dokunmuştur, hareketleri batıyordur falan derken bir gün gelir, sebepsiz yere arayıp sormazsın 'merhaba merhaba' bağlarsın. karşındaki ne olduğunu anlamaz da, anlatmak da istemezsin. çünkü anlatsan da seni anlamayacak, üstüne bir de sana hakaret edecektir en iyisi mi sessiz gemi uzaklaşmak o limandan.
  2. başlığı bunu çoğullaştırarak "bir anda çevresindeki insanlarla görüşmeyi kesmek " değiştirmek istiyorum. ki son zamanlarda içinde bulunduğum ruh halini yansıtıyor. çevremdeki insanların hiçbiriyle belirgin bir - sizin tabirinizle- kırgınlık, geçmişten gelen öfke vs olmamasına rağmen yalnız kalmak, aranmamak, ziyaret edilmemek, bir yerlere çağırılmamak gibi pek çoğunuza garip ve delice geleceğini bildiğim istekler içindeyim. kendi kendime kalmak, sadece beni tanımayan hiçbirşeyimi bilmeyen yeni insanlarlakonuşmak istiyorum. kimseye birşey anlatmak da dinlemek de istemiyorum. son bir iki aydır tüm boş zamanımı elbette ki tek başıma kimi deniz kıyısında kimi bir barda kimi de evde oturarak geçiriyorum. beni aramasalar aramak aklıma bile gelmiyor desem yeridir. kimseyi daha az seviyor değilim, kimseden nefret ediyor değilim, kimseye kırgın değilim.... tek istediğim böyle kalmak süresi dolana kadar.
  3. zamanla kötü ve tehlikeli bir alışkanlık haline gelebilir.
    tüketim toplumunda herşey çok hızlı yaşanıyor. dostluklar, sevgiler fast food tadında. insanlar da çok kolay tüketiliyor.
  4. çok güzel yaptığım eylem. ben yalanı hiç sevmem, bana söylendiğinde kendimi aptal yerine konmuş gibi hissederim çünkü, ve aptal yerine konmayı kaldıramam. ilişkilerimde bana yalan söyleyen birisini farkedersem eğer anında koparırım bütün ipleri. bu en yakın arkadaşım da oldu sevgilimde. ve bugüne kadar hiç pişmanlık duymadım, kendime olan saygım herhangi birine duyduğum saygıdan fazla oldu çünkü hep. ikinci bir şans da vermedim kimseye, birisi benim için bittiyse bitmiştir çünkü. ikinci bir şans da istemedim kimseden. başka birini tanımaya çalışırken şunu düşünürüm hep; kendimi ne kadar tanıyorum. kendimi bile tam anlamıyla tanıdığımı düşünmezken, insanlar hakkında kesin kararlar vermemeye çalışıyorum. insanın ömrünün tam olarak ancak kendisini tanımaya yeteceğini düşündüğüm için, ve ucundan da olsa tanınmayı bekleyen bir dünya insan varken geçmişte yaşamayı sevmiyorum.
    hubot
  5. sıradan bir insana yapılmaz.
    ders vermek için yapılır bazen.
    bazen ayrılığın şarkısının do ile başladığını bilmek için.
    bazen kavuşmanın şarkısının do ile bittiğini bilmek için.
    zihnen sevenleri, bencil sevicileri kalben sevenlerden ayırmak için yapılır bazen.
    bazen tanımlamak için.
    bazen iyileştirmek için. bazen hasta etmek için yapılır.
    ancak bir ayrılık öğretebilirdi bazen, beraberliği. bunun için yapılır mesela. mesel ve masal ne güzel ikili. hadi bir masal anlat bana. içinde ben olayım. içinde sen olasın. söyle.
    de ki, ayırmadan aşkı ve başkası olmadan sevgiyi anlayamıyorum de.
    yoooo, zeka bir yere kadar. zekanın sınırı var. sevginin ve aşkın sınırı ne? bulabilen var mı?
    söylesene senin aşkın satılık mı? ya sevgin? ne alırsan verirsin aşkı, birşey almadan verebilir misin? yoksa ayrılığa aşkı sunamayacak kadar sığ mısın? ne oldu? şaşırdın mı?